Mesajı Okuyun
Old 03-09-2013, 14:12   #3
av.esengül çördük

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

4.Hukuk Dairesi
Esas: 2004/16879
Karar: 2005/475
Karar Tarihi: 27.01.2005


ALACAKLININ İLAMA DAYALI ALACAĞINI SONUÇSUZ BIRAKMAYA YÖNELİK MUVAZAALI TAKİP - MUVAZAA İLE DÜZENLENEN BONO - TAKİBİN İPTALİ

ÖZET : Dava, muvazaaya dayalı iptal istemine ilişkindir. Dava, muvazaaya dayalı iptal istemine ilişkindir. İcra dayanağı bononun her zaman düzenlenmesinin ve istenilen tarihte vade konulmasının mümkün olması karşısında davalılar arasındaki bono tanzimi ve icra takibi işlemlerinin davacıların alacağını etkisiz bırakmaya yönelik ve muvazaalı olduğu anlaşılmaktadır. Şu durumda davanın kabulü gerekir.


(818 S. K. m. 18) (6762 S. K. m. 688)

Dava: Davacı Hatice Arslan ve diğerleri vekili Avukat Mustafa Yılmaz tarafından, davalı Ali Çat ve Mehmet Coşkun aleyhine 13.8.2003 gününde verilen dilekçe ile muvazaa nedeniyle bono iptalinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 21.1.2004 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:

Karar: Dava, muvazaaya dayalı iptal istemine ilişkindir. Yerel mahkemece dava reddedilmiş, karar davacılar tarafından temyiz edilmiştir.

Davacılar, haksız eylem nedeniyle davalılardan Mehmet Coşkun aleyhine tazminat davası açmışlar, dava 15.7.2003 tarihinde davacılar lehine sonuçlanmıştır. Bu karar tarihinden iki gün sonra davalı Mehmet Coşkun'un arkadaşı olan davalı Ali Çat daha önce düzenlendiği iddia edilen 1.10.2001 tarihli bonoyu icraya koymuş, icra emri aynı gün icra dosyası borçlusu Mehmet Coşkun tarafından PTT'den alınmış, ertesi günü borçlu mal bildiriminde bulunarak, dava konusu aracın haczine muvafakat etmiş ve aynı gün borçlu huzurunda aracı haczedilmiştir. Daha sonra derece ve sıra kararı düzenlendiğinde davacılar ilama dayalı bu alacaklarını alamamışlardır. Olayların yukarıda anlatılan gelişim biçimi, icra dayanağı bononun her zaman düzenlenmesinin ve istenilen tarihte vade konulmasının mümkün olması karşısında davalılar arasındaki bono tanzimi ve icra takibi işlemlerinin davacıların alacağını etkisiz bırakmaya yönelik ve muvazaalı olduğu anlaşılmaktadır. Şu durumda davanın kabulü gerekirken, tüm dosya verileri tartışılmadan yazılı gerekçe ile davanın reddi usul ve yasaya aykırı görüldüğünden kararın bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davacılar yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 27.1.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.