Mesajı Okuyun
Old 26-05-2009, 15:59   #14
Engin Özoğul

 
Varsayılan

Ben konunun bu kadar uzun uzadıya tartışılmasına anlam veremedim. Genel olarak Sayın nusret'in görüşlerine katılıyorum. Somut sorunla ilgili değerlendirme yapacak olursak...

BİR... Karar tefhim edildiğinde temyiz süresi başlar.

İKİ... Temyiz süresi geçtikten sonra karar kesinleşir.

ÜÇ... İşçinin başvuru süresi "kesinleşmiş kararın tebliği" ile başladığından kesinleşmiş kararın işçiye tebliğ edilmesi gerekir.

DÖRT... Somut olayda işçiye(vekiline) tebligat yapılmıştır. Tebliğ tarihi de kalem müdürü tarafından şerh düşülmüştür. Başvuru süresi bu tarihten itibaren başlar.

BEŞ... Kalem müdürünün "kesinleşme tarihi" hakkındaki görüşü dayanaksızdır. Karar tebliğ tarihinde değil temyiz süresinin sonunda kesinleşmiştir.

ALTI... Eğer kalem müdürü tebliğ tarihi ile ilgili bir kayıt düşmeseydi bu durumda ne olacaktı? Tebligat Kanunu uyarınca bu tebligat usule aykırı bir tebligat olarak kabul edilecek(tebliğ tarihi içermediğinden) ve Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi devreye girecekti. Türkçesi: işçinin tebliğ aldım dediği tarih "tebliğ tarihi" olarak kabul edilecekti. Dolayısıyla da başvuru süresi yine geçmemiş olacaktı.

YEDİ... Özetleyecek olursak "başvuru süresi" müdürün dediği gibi 21.03.2009 tarihinden(tebliğ tarihi) itibaren başlar. Ancak "kesinleşme tarihi"10.03.2009'dur. Bir başka deyişle kararın kesinleştiği tarihin "somut uyuşmazlıkta" bir etkisi yoktur.