Mesajı Okuyun
Old 16-11-2007, 12:31   #23
*sinequanon*

 
Varsayılan şiddetle tavsiye olunur

Rosenbergler (Biz sizin oğullarınızız) - Michael ve Robert Meeropol

1953'te Rus ajanı oldukları iddiasıyla idam edilen Ethel ve Julius Rosenberg çiftinin oğulları tarafından derlenmiş çiftin birbirlerine ve oğullarına yazdıkları mektuplardan oluşan etkileyici bir kitap.Hukuksuz bir yargılama ve kabul edilemez bir ceza.Bu çiftin hikayesini ilk olarak Sunay Akın'dan dinlemiştim ve içim yanmıştı.Delil bile denemeyecek şeylerle hayatlarına son verilen 3 ve 7 yaşlarında iki çocukları olan bir çift onlar.Sunay Akın şöyle anlatmıştı hatırladığım kadarıyla:
Komik ve bir o kadar saçma deliller nedeniyle vatana ihanetle suçlanan çift için jüri idam kararı verir.Karar açıklandıktan sonra ABD hükümetine her yerden mektup yağmaya başlar.Çünkü insanlar onların suçsuz olduğuna inanmıştır.ABD yönetimi uluslararası tepkiden çekinir ve çifte bir öneri sunar:
-Suçunuzu kabul edin cezanız 30 yıla düşsün.
çift kabul etmez.Çünkü ortada suç diye bir şey yoktur.Bu teklifi kabul etseler durumu çocuklarına nasıl açıklarlar.

İnfaz tarihi yaklaştıkça teklifler devam eder,ceza aşağıya çekilir ama çift kabul etmez ve suçsuz olduklarını söyler.İdam günü gelmiştir.İdamın olacağı odada yanıbaşında savcının oturduğu bir de telefon durmaktadır.Savcı rosenberglere bir fotograf gösterir.Bu çiftin çocuklarının fotoğrafıdır.Savcı çifte dönerek
- Eğer bu akşam kendi evinizde çocuklarınızla birlikte yemek yemek istiyorsanız telefonu açın.Telefonun diğer ucunda başkan var.Açın ve suçunuzu kabul edip affınızı isteyin.Başkan sizi serbest bırakacak.
Ethel Rosenberg bir süre düşünerek bu sözlerden sonra dizlerinin üzerine yığılmış olan kocasını yerden kaldırır.Dizlerindeki tozu siler ve şöyle der;

-Evet onlar bizim çocuklarımız fakat bizim için mektup yollayan milyonlarca insan da bizim çocuklarımız; onları yarı yolda bırakamayız.

Ve arkalarını dönerek idam edilecekleri bölmeye doğru giderler.

Bu çiftin hikayesi o kadar acıdır ki Melih Cevdet Anday aşağıdaki şiiri onlar için yazmıştır.

ANI
Bir çift güvercin havalansa
Yanık yanık koksa karanfil
Değil bu anılacak şey değil
Apansız geliyor aklıma
Neredeyse gün doğacaktı
Herkes gibi kalkacaktınız
Belki daha uykunuz da vardı
Geceniz geliyor aklıma
Sevdiğim çiçek adları gibi
Sevdiğim sokak adları gibi
Bütün sevdiklerimin adları gibi
Adınız geliyor aklıma
Rahat döşeklerin utanması bundan
Öpüşürken bu dalgınlık bundan
Tel örgünün deliğinde buluşan
Parmaklarınız geliyor aklıma
Nice aşklar arkadaşlıklar gördüm
Kahramanlıklar okudum tarihte
Çağımıza yakışan vakur, sade
Davranışınız geliyor aklıma
Bir çift güvercin havalansa
Yanık yanık koksa karanfil
Değil unutulur şey değil
Çaresiz geliyor aklıma.