Mesajı Okuyun
Old 18-02-2012, 20:39   #1
avturgayk

 
Varsayılan Okuma Yazma Bİlmeyenİn BorÇtan Sorumlu Tutulabİlmesİ

Sayın Meslektaşlarımdan aşağıda paylaşacağım konu hakkında görüş ve örnek karar var ise ricam olacak.
60 Yaşın üzerinde Okuma Yazma bilmediği tartışmasız bir Annenin oğlunun bankadan çektiği kredi sözleşmesi ile aynı kredi sözleşmesinin teminatı olan BONA ya atılan imza (ki imza olarak nitelendirilmeyecek) nedeni ile İcra hukuk Mahkemesine yaptığımız itirazın aşağıda yazılı gerekçe ile reddi nedeni ile görüş bildirirseniz sevinirim.
Biz itirazımız da okuma yazma bilmediği için gerek kredi sözleşmesinde kefil olarak gerek ise bu kredi sözleşmesinin teminatı olarak alınan bono da kefil olarak AD-SOY ADININ baş harflerinin yazılması sureti ile atılan ve imza olarak nitelendirilmeyecek yazı ile kefil olarak borçlandırılamayacağını , zira okuma yazma bilmeyenlerin hangi haller de sorumlu olacağının kanunlarla belirlendiği (iki tanık ve muhtar huzurunda) avukat olarak tarafımıza vekaletname çıkarılırken dahi okuma yazması olmadığı için noter de iki tanık huzurunda vekaletname çıkarabildiğinden hareketle BONODAN dolayı İCRA HUKUK MAHKEMESİNDE imza itirazı adı altında (çünkü okuma yazma bilmeyenlerin hangi haller de sorumlu olacağının açık olduğu ve bu şartların gerçekleşmemesi nedeni ile imzanın geçerli olamayacağından borca itiraz ettik ve yine kredi sözleşmesinin takibe konu edildiği ilamsız takibe de itiraz etmemiz üzerine banka tarafından itirazın kaldırılması davasında aynı gerekçelerin yanında aynı borç için hem bono hem de kredi sözleşmesinden dolayı mükerrer takip yapıldığından bahisle itirazlarımız ; İcra Mahkemesince “ davacı ve itiraz eden borçlunun okuma yazma bilmemesine karşın her ne kadar kefil olarak ad-soy adının baş harflerinin yer aldığı imza olarak nitelendirmediği yazı nedeni ile, muhatap bankadan emekli maaşı alırken de aynı şekil de ad-soy adının baş harflerini yazmak sureti ile banka makbuzuna imza attığı…” gerekçesi ile itirazlarımız RED EDİLMİŞ. (Ancak bankadan kendi lehine olan para çekme işleminden dolayı baş harflerini yazmak sureti ile para çekiliyor, borçlanma işlemi ise müvekkilin aleyhine olan bir tasarruf işlemi olduğundan kanunun aradığı şartları taşımak zorunda olduğunu düşünüyorum.)
İlamsız takibe yaptığımız itirazın kaldırılması davasında ise ; mükerrer takip nedeni ile yaptığımız itirazımızı da belirtmemize karşın , “..bonodan dolayı bankanın açıkça aynı kredi sözleşmesi nedeni ile teminat olarak alındığı yönünde kabul beyanı olmadığından …” ( banka iki ayrı takipde dosya numaralarını belirtmeden ve iki takipte de birbirine hiç atıfta bulunmadan tahsilatta tekerrür olmamak kaydı ile demiş olmasına karşın) İTİRAZIMIZ KALDIRILDIĞI GİBİ icra inkar tazminatına mahkum edilmiştir. Bu arada banka vekili iki ayrı takip yapılmış olmasına karşın tek bir borçtan dolayı müvekkilin kefil olduğunu bize sözlü olarak iletmekte, tek borç olduğunu kabul ederek ödeme yapılması şartı ile bunu kabul edeceğini söylemektedir.
Sorum ve düşüncelerinizi var ise örnek kararlarınızı beklediğim sorum ise şu ; Ticaret Mahkemesinde “ Müvekkilin okuma yazma bilmediği konusunda tartışma söz konusu değil, davalı banka bunu kabul etmektedir. Mahkeme de zaten bu konuda tereddüt etmemiştir. Sadece müvekkilin, aynı “..bankadan benzer şekil de adı-soy adının baş harflerini yazmak sureti ile emekli maaşını çektiğinden…” hareketle itirazlarımız red edildiğinden ;
GENİŞ YETKİLİ TİCARET MAHKEMESİNDE , okuma yazma bilmeyen davacı kadının 10 sayfadan ibaret olan kredi sözleşmesinin içeriğinin üniversite mezunu olanların dahi anlayamadığını kaldı ki müvekkilin okuma yazma bilmediği için de anlamayacağı açık olduğundan kanunun aradığı şartları taşımayan sadece ad-soy adının baş harfinin yazılması sureti ile atılan yazıdan dolayı ( imza diyemiyorum) kefil olarak sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını ve aynı şekil de aynı kefalet nedeni ile alınan mükerrer BONODAN dolayı da sorumlu olabilmesi için okuma yazma bilmeyenlerin sorumluluğunu düzenleyen kanunun aradığı özel şartların BONODA DA aynı şekil de yerine getirilmediğinden bahisle MENFİ TESPİT DAVASI açmayı düşünüyorum, en kötü ihtimalle bu yönde ki talebimiz genel mahkeme de red dahi olsa mükerrer takip nedeni ile en azından bir takip nedeni ile BORÇLU OLMAYACAĞIMIZIN TESPİTİNİ TERDİTLİ olarak açmayı düşünüyorum. Görüşlerinizi ve var benzer kararlarınızı bekliyorum. Saygılarımla avturgay.