Mesajı Okuyun
Old 13-10-2009, 08:01   #12
Av. Taner BAŞ

 
Varsayılan

Ayrıca bir de şu hususu unutmamak gerekir ;

T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 1998/188
K. 1998/1780
T. 16.3.1998
• TAZMİNAT DAVASI ( Sigorta Şirketinin Sigortacıya Ödediği Bedelin Rücuan Tahsili Talebi )
• SİGORTA ŞİRKETİNİN AÇTIĞI RÜCU DAVASI ( Davanın Zamanaşımına Uğramış Olması )
• ZAMANAŞIMI SÜRESİ ( Sigorta Şirketinin Açtığı Rücu Davasının Olay Tarihi İle Dava Tarihi Arasında İki Yıldan Fazla Süre Geçmiş Olması )
2918/m.109/2
6762/m.1301
ÖZET : Trafik kazası 28.12.1990 tarihinde vukubulmuş ve dava 29.12.1994 tarihinde açılmıştır. Davacı sigorta şirketi TTK'nin 1301. maddesi gereğince kendi sigortalısına ödeme yapması sonucu sigortalının yerine kaim olmuştur. Mahkemece sigortalıya zarar veren eylemin aynı zamanda cezayı gerektiren bir suç teşkil ettiğinden bahisle, sigortacının halefiyete dayalı olarak açacağı rücu davasında da ceza zaman aşımı süresinin uygulanması gerektiğinden söz edilerek davalılar vekilinin zaman aşımı def'inin reddi ile işin esasına girilerek hüküm tesis edilmiş ise de, KTK'nin 109/2. maddesinin şeye verilen zararlardan kaynaklanan tazminat istemlerine ilişkin davalarda uygulanma imkanı bulunmamasına, olay tarihi ile dava tarihi arasında 2 yıldan fazla bir süre geçmiş bulunmasına göre, davanın KTK'nin 109/1. maddesinde öngörülen zaman aşımı süresinin geçmiş olması nedeniyle reddine karar vermek gerekirken, kabulü doğru görülmemiş ve hükmün açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Bakırköy 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 13.10.1997 tarih ve 965-735 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, davalılardan A. G.nin maliki olduğu vasıtanın, diğer davalı M. G.nin sevk ve idaresi altında 28.12.1990 tarihinde müvekkili şirkete kasko sigortalı aracı çarparak hasarlanmasına neden olduğunu ileri sürerek, % 50 kusur oranına karşılık 11.110.000 liranın sigortalısına ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davaya cevabında davanın zaman aşımına uğradığını ileri sürerek reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, dosyadaki kanıtlar ve bilirkişi raporuna nazaran, davalılar vekilinin zaman aşımı itirazı, davanın uzamış ceza zaman aşımına tabi olduğundan bahisle kabul edilmemiş, davalı araç sürücüsünün kazada % 25 oranında kusurlu olduğu, hasar tutarının ( 600.000 ) lirasının davalıların Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası'ndan tahsil edildiği, tam hasarın ( 23.420.000 ) lira olduğu gerekçeleriyle, kusur oranına göre ( 5.255.000 ) liranın 24.1.1991 tarihinden itibaren % 30 yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Karar, davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
Trafik kazası 28.12.1990 tarihinde vukubulmuş ve dava 29.12.1994 tarihinde açılmıştır. Davacı sigorta şirketi TTK'nin 1301. maddesi gereğince kendi sigortalısına ödeme yapması sonucu sigortalının yerine kaim olmuştur. Mahkemece sigortalıya zarar veren eylemin aynı zamanda cezayı gerektiren bir suç teşkil ettiğinden bahisle, sigortacının halefıyete dayalı olarak açacağı rücu davasında da ceza zaman aşımı süresinin uygulanması gerektiğinden söz edilerek davalılar vekilinin zaman aşımı def'inin reddi ile işin esasına girilerek hüküm tesis edilmiş ise de, KTK'nin 109/2. maddesinin şeye verilen zararlardan kaynaklanan tazminat istemlerine ilişkin davalarda uygulanma imkanı bulunmamasına, olay tarihi ile dava tarihi arasında 2 yıldan fazla bir süre geçmiş bulunmasına göre, davanın KTK'nin 109/l. maddesinde öngörülen zaman aşımı süresinin geçmiş olması nedeniyle reddine karar vermek gerekirken, kabulü doğru görülmemiş ve hükmün açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 16.3.1996 tarihinde, oybirliği ile karar verildi.