Mesajı Okuyun
Old 20-02-2013, 17:02   #65
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
1-Postacı tebligatı alan kişinin( 18 yaşından küçük olmasına rağmen) 18 yaşından büyük olduğu izlenimini edindiği(Ama mazbatada yazmadığı için bu izlenimi biz bilemiyoruz) için tebligatı vermekten kaçınmıyor. Ve biz kişinin 18 yaşından küçük olduğunu kanıtlasak bile, itiraz edemiyoruz. Çünkü size göre, “postacı o izlenimi edinmiştir”
Postacının edindiği izlenim mutlak doğrudur demek elbette mümkün değil ancak postacı, tebligatı gerçekleştirmiş ise tebligatı alan şahsın en az 18 yaşında göstermekte olduğu yönünde bir karine oluşmuş olur ve pek tabiidir ki aksini ispat etmek de mümkündür. Dolayısıyla aksi durumun kanıtlanmasına rağmen "itiraz edemiyoruz "şeklindeki yaklaşımınıza katılmam mümkün değil.

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
2-Aynı postacı, avukat bürosunun altında bulunan kabzımala da tebligat getirirse, tebligatı alan çalışanın(Ben çalışan diye sormuştum, konu-komşu konu dışıdır) alenen okuma-yazma bilmediği izlenimi edinirse tebligatı vermemelidir. Aksi takdirde itiraz edilirse, tebligat hükümsüzdür. Burada da postacının “izlenimine” kalıyoruz. Ama bu izlenimi biz bilemiyoruz.Yine mazbataya bir şey yazmayacak ama itiraz hakkımız olacak.

Yine size göre 2 inci şıkta postacı alenen okuma-yazma bilmediğini anlayamıyor ve buna rağmen tebligatı yapıyorsa, yine itiraz hakkımız var. Neden? Çünkü okuma-yazma bilinmediğini kanıtlayabiliyoruz. Şunu da anımsatayım okuma-yazma bilmeden işlem yapan(imza atan) binlerce kişi vardır(Örneğin annem, maaşını imzaya benzer bir çizgiyle alırdı).
Konu komşu olduğunu postacının bilemeyeceği (konu-komşu olduğunu söylemedikten sonra) varsayımından hareket ederek esnaf komşulara atıfta bulunmuştum.

Kısacası posta görevlisi, hayatın olağan akışı ölçütüne göre tebliği gerçekleştirdiğinde, önceki mesajımda da ifade ettiğim üzere, tebliğin gerçekleşmesi noktasında menfaati olan taraf olarak tebligatı gönderen şahıs ya da kuruma karşı "işletmemizde/kurumumuzda/büromuzda/dükkanımızda tebligatın teslim edildiği şahıs hem 18 yaşının altındaydı, hem daimi çalışanımız değildi, okuma yazma da bilmiyordu ve sayısız çoğaltabileceğimiz gerekçelerle 'tebliğ usulsüzdür' demenin hakkın kötüye kullanımı olduğunu tekraren ifade etmek isterim.

Saygılarımla..