Mesajı Okuyun
Old 13-11-2008, 15:37   #163
Gülümse

 
Varsayılan

Çocukluğumu bir yana bırakırsak şu an hayatımı paylaştığım iki tane kediyle bir arada yaşamaktayım.

Van kedisi olan benim kedim ile iran kedisi olan oğlumun kedisi yani Huzur ile Muzur doğduklarından beri bizimle birlikteler. Muzur yani oğlumun kedisi, oğlum okuluna döndüğünde hayata küsüp yemek yemez uzun zaman kapının önünde yatar, her gelene uzun uzun miyavlayarak sahibini sorar. Bir iki hafta sonra miyavlamaktan yorgun düşüp ya benim dizimin dibinde ya da oğlumun yatağı üzerinde yatarak geçirir. Oğlum ara tatillerinde ya da yaz tatillerinde geldiğinde uzun süre küsüp ona yüz vermez, ardından onu affedip hiç bir şey olmamış gibi davranır. Üç senedir bu rutini daha vahimleşerek yaşarız.

Benim kedime gelince işe veya seyehate gittiğimde günlerce yemek yemeden ağlar, kokumun sindiği bir eşyama sarılarak yatar. Evde nereye gitsem hemen arkamda ya da yanımdadır. Misafirleri bir arada ağırlar, beraber bilgisayarda yazı yazar, evin içinde odadan odaya bir arada dolaşırız.

Ama bir türlü emliyetli alan olan evi bırakıp neden dışarı çıktığımı ya da büyük gürültüler çıkartan elektirik süpürgesini, saç kurutma makinesini bu kadar korkusuzca kullanmamı anlayamaz. Bilirimki eve ne zaman gelsem kapının önünde yatmış benim gelmemi bekliyordur.