Mesajı Okuyun
Old 15-10-2018, 05:25   #1
av.abdullah_03

 
Varsayılan Arabuluculuk sözleşmesindeki kefaletin şekil şartı incelenmeden icra edilebilirlik şerhi verilmesi hakkında

Değerli meslektaşlarım merhaba;

A şirketinin B şirketinden olan alacakları için "borçların tasfiyesi ve ödenmesine ilişkin" bir arabuluculuk sözleşmesi imzalanıyor. Bu arabuluculuk sözleşmesinde alacaklı A şirketinin borçlu B şirketinden olan alacaklarına müvekkil C şirketi müteselsil ve müşterek kefil oluyor. Ancak kefalet TBK 583. maddesinde belirtilen "Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır." şekil şartlarını taşımıyor.

Alacaklı A şirketi taraflar arasındaki arabuluculuk anlaşma kararına mahkemeden icra edilebilirlik şerhi alıyor.

İcra edilebilirlik şerhi verilirken arabuluculuk anlaşma tutanağında TBK 583. maddesindeki kefaletin şekil şartlarını mahkeme re'sen araştırması gerekmez mi?

Arabuluculuk anlaşma tutanaklarının icra edilebilirlik şerhi verilirken mahkemece hangi kıstaslara bakılıyor.

6325 sayılı HUKUK UYUŞMAZLIKLARINDA ARABULUCULUK KANUNU'nun
18/2 maddesinde "tarafların anlaşması halinde icra edilebilirlik şerhinin sulh hukuk mahkemelerinden alınabileceği" yazmasına rağmen (Olayımızda alacağa ilişkin herhangi bir dava açılmamıştır) Alacaklı A şirketi "icra edilebilirlik şerhini" Asliye Ticaret Mahkemesinden almış. Görev kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle bu hususu icra edilebilirlik şerhi veren mahkeme kararına karşı istinaf yolunda ileri süreceğiz.

(2) Taraflar arabuluculuk faaliyeti sonunda bir anlaşmaya varırlarsa, bu anlaşma belgesinin icra edilebilirliğine ilişkin şerh verilmesini talep edebilirler. Dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuşsa, anlaşmanın icra edilebilirliğine ilişkin şerh verilmesi, arabulucunun görev yaptığı yer sulh hukuk mahkemesinden talep edilebilir. Davanın görülmesi sırasında arabuluculuğa başvurulması durumunda ise anlaşmanın icra edilebilirliğine ilişkin şerh verilmesi, davanın görüldüğü mahkemeden talep edilebilir. Bu şerhi içeren anlaşma, ilam niteliğinde belge sayılır.

Alacaklı A şirketi, borçlu B ve kefil C aleyhine "icra edilebilirlik" şerhi ve "arabuluculuk anlaşma kararını" dayanak göstererek mahkemeden "ihtiyati haciz kararı" alıyor.

Bu durumda İhtiyati Haciz kararına karşı itiraz etmeyi düşünüyorum. İhtiyati haciz kararı veren mahkeme "icra edilebilirlik şerhi var" diyerek topu diğer mahkemeye mi atar? Yoksa ihtiyati haciz kararını kaldırabilir mi?

Ayrıca icra edilebilirlik şerhi veren mahkeme kararına karşı istinaf yoluna başvuracağız ancak buradan sonuç gelinceye kadar müvekkil şirket telafisi güç veyahut imkansız zararlara uğrama ihtimali mevcut. Önerilerinizi bekliyorum. Saygılarımla.