Mesajı Okuyun
Old 18-07-2018, 10:48   #7
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ömer osman soylu
merhabalar
benım davamda 3 kişi bir araya gelıp bir limited şirket kuruyor. daha sonra bu ortaklardan bırı lımıted şirketın borçlarından kurtulmak ıcın yenı bır anonım şirket kuruyor ve limited şirketın dığer ortaklarını da bu anonım şirkete yönetıcı ve temsılcı seçiyor. fakat kışıler arasında herhangı bır akrabalık yok vede lımıted şirket ve anonım şirket farklı farklı yerlerde kuruluyor. faturaların tamamı ise yenı kurulan anonım şirkete kesılıyor. bu davada nasıl bır yol ızlemelıyım nasıl bır dava dılekçesı vermelıyım teşekkür ederım

İçtihat : T.C. Yargıtay 21.Hukuk Dairesi 2003/10954 E. - 2004/1663 K.


T.C. Yargıtay 21.Hukuk Dairesi 2003/10954 E. - 2004/1663 K. İçtihat

Üyemizin Özeti
Borçlu şirketin ortağı ve müdürünün 3. kişi şirkette yönetim kurulu başkanı olması ve her iki şirketin faaliyet alanları ve ortakları arasında da benzerlik olması bu iki şirket arasında organik bağ olduğuna delil teşkil eder. Bu temelde iki şirket arasında fiili birleşmenin varlığı gözetilerek borçlu olmayan yeni şirketin de borçtan sorumlu tutulması gerekir.
(Karar Tarihi : 26.02.2004)

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davalı (alacaklı) vekili tarafından duruşmalı olarak istenmiş, mercice, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Hacer Pat tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:
Karar: Uyuşmazlık, 3. kişinin İİK'nın 96 ve onu izleyen maddelerine dayalı istihkak davasına ilişkindir.
Borcun kaynağı toplam 2.462.993.222.369 TL. tutarındaki Genel Kredi Sözleşmesidir. Borçlu şirkete ait kredi sözleşme adresi ile ödeme emri tebliğ adresinin 3. kişi davacı şirketin tescil adresi olduğu açıktır.
Haciz, 15.2.2000 tarihinde fabrika müdürü K.B. huzurunda yapılmıştır. K.B., ekli sicil kayıtlarına göre (Borçlu) şirketin fabrika müdürü olup B. grubu imzaya da yetkili olduğu ortadadır. Yine (borçlu) şirket ortağı ve müdürü olan C.F.Y.'nin 3. kişi şirkette Yönetim Kurulu Başkanı olarak ortak olduğu da sicil kayıtları ile sabittir.
Her iki şirketin tescil adresleri, sorumlu ortakları ve faaliyet konuları aynı olmakla şirketler arasında organik bağın bulunduğu, istihkak davasının alacaklıdan mal kaçırma amacını içerdiği açıktır. Ayrıca, borç doğumundan sonraki tarihe ait ve her zaman düzenlenmesi olanaklı fatura ile alacaklının haklarını etkilemeyen adi nitelikteki kira sözleşmesi de mülkiyeti ispata yeterli belgelerden olmadığı gerçeği karşısında davanın reddi yerine yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
Kabule göre de; 22.12.1999 tarihinde T.C. Merkez Bankası Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen S. A.Ş.'nin 4389 sayılı Bankalar Kanunu'nun 4491 sayılı Kanunla değişik 14/5-c maddesi hükmü uyarınca harçtan bağışık olduğu gözönünde tutulmaksızın bakiye karar ve ilam harcından sorumlu tutulması da yerinde değildir.
O halde, davalı alacaklının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 26.2.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.


Üye Notu : İşbu kararda Perdenin Kaldırılması Teorisi çerçevesinde iki şirket arasında Fiili Birleşmenin varlığı gözlemlenmiştir.