Mesajı Okuyun
Old 11-05-2002, 10:56   #1
Cest la vie

 
İyi Burnundan Kıl Aldırmayanlara

Osman Efendi bir sabah müthiş bir başağrısıyla ile uyanır. İlaç alır geçmez. Bir iki gün bekler, ağrı devam eder. Doktor çağırılır. Doktor muayene eder, ağrı kesiciler verir,gider, lakin Osman Efendinin başağrısı artarak sürer. Üstüne üstlük başağrısının üstüne gözleri de yasarmaya başlar. Osman Efendi müthiş zengindir. Ağrıyı kesene büyük paralar önerilir. Doktorlar ağrıyı kesemedikleri gibi sebebini de bulamazlar. Derken hasta İstanbul'a götürülür.
Değişen hiçbir şey olmaz.
Ağrı giderek artmaktadır.
Artık hayat çekilmez hale gelmiştir. Ağrı kesici iğnelerle zar zor ayakta duran Osman Efendi bu defa da apar topar yurtdısına götürülür. O devirde Amerika değil, İsviçre moda. Zürich'e gidilir. Haftalarca hastanelerde kalınır, onlarca profösör konsültasyon yapar, testler tekrarlanır. Sonuç: Osman efendi'ye teşhis konulamaz. Artık yerinden kalkamayan Osman Efendiye ağrı kesici iğneler verilir ve 60'ını geçen bu adamın artık memleketine dönüp son günlerini evinde geçirmesi önerilir.
Osman Efendi bitkin, aile perişandır.
Kader denilir ve beklemeye başlarlar.
Bir gün belki keyfi yerine gelir diye Osman Efendinin eski berberi eve çağırılır.
Berber Mehmet, yataktan kalkamayan Osman Efendiyi traş ederken, adamcağız derdini ona da anlatır ve ölümü beklediğini söyler.
Berber Mehmet bir an düşünür. "Beyim" der, "Sakın sizin burnunuzda kıl dönmesi olmasın?" Bir bakar, "Hah işte..." der. "Kıl dönmüş"
Osman Efendinin şaşkın bakışlarına aldırmaksızın cımbızı soktuğu gibi kılı çıkarır ama Osman Efendinin canı çok fena yanar. Bağırıp çağırmaya başlar ve Mehmet efendiyi hemen evden dışarı atarlar. Osman efendinin kanayan burnuna pansuman yapılır, kolonyalar koklatılır ve yaşlı adamı tekrar yatagına yatırırlar. Ertesi sabah Osman Efendi aylardır ilk defa rahat bir uykudan uyanır.
Gözlerinin yaşarması geçmiştir. Başağrısından ise eser kalmamıştır... Dönen kılın sinire yürüyüp geçtikçe inanılmaz ıstıraplara neden olduğunu doktorlar ancak o zaman keşfeder. Çözümün bu kadar basit olabileceği kimsenin aklına gelmemiştir. Sapasağlam ayağa kalkan Osman Efendi, Berber Mehmet'i çağırır ve ona bir servet bağışlar.

Sonuçlar:
1) Vergiden turizme, sosyal güvenlikten adalet reformuna kadar Berber Mehmet Efendilerin fikirleri var, dinlemek gerek.
2) Bazen büyük sorunların çok basit çözümleri olur.
3) Burnundan kıl aldırmayanların başı çok ağırabilir.