Mesajı Okuyun
Old 11-01-2008, 16:12   #10
Av.Cumhur Mürteza

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı
Sevgili Engin

Görüşüne katılıyorum: İdarenin başvuru süresini uzatma hakkı ve yetkisi bulunmamaktadır.

Kişisel görüşüme göre, yanlış başvuru yolu ve süresi gösteren kararların tebliğ işlemi geçersiz sayılmalı; aynı karar doğru başvuru bilgileriyle yeniden tebliğ edilmelidir. Bu yöntem hem hukuk tekniğine hem de adalete daha uygun olacaktır.

Ama Yargıtay aşağıda sunduğum kararda görüleceği üzere aksi görüşte:

YARGITAY 11. CEZA DAİRESİ E. 2006/4188 K. 2006/6668 T. 13.7.2006
- SOSYAL SİGORTALAR KANUNUNA AYKIRILIK ( Muterize Bildirilen 60 Günlük Süre İçinde Başvurunun Yapılmış Olduğu Gözetilerek Mahkemesince İncelemesinin Esastan Yapılması Gereği )

- İDARİ PARA CEZASINA YAPILAN İTİRAZ ( Muterize Bildirilen 60 Günlük Süre İçinde Başvurunun Yapılmış Olduğu Gözetilerek Mahkemesince İncelemesinin Esastan Yapılması Gereği )

- KANUN YOLU ( Muterize Bildirilen 60 Günlük Süre İçinde Başvurunun Yapılmış Olduğu Gözetilerek Mahkemesince İncelemesinin Esastan Yapılması Gereği )

- İTİRAZ SÜRESİ ( Muterizin 60 Günlük Süre İçinde İdare Mahkemesine Başvurabileceği - İdari Para Cezasına Yapılan İtiraz )

5326/m.26


ÖZET : Muterizin 60 günlük süre içinde idare mahkemesine başvurabileceği kanısıyla hareket ederek henüz süresi bulunduğunu düşündüğü bu aşamada, esasen 15 gün içerisinde Sulh Ceza Mahkemesine başvurabileceğini öğrenmiş olması mümkün olmakla, muterize bildirilen 60 günlük süre içinde başvurunun yapılmış olduğu gözetilerek, mahkemesince incelemesinin esastan yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
DAVA : 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'na aykırılıktan 23.09.2005 tarihli ve 86303 sayılı yazısı ile uygulanan 8.945.45 Yeni Türk Lirası idari para cezasına karşı yapılan itirazın reddine dair, Kurum Ünite İtiraz Komisyonunun 10.11.2005 tarihli kararına yönelik başvurunun süre yönünden reddine ilişkin Z. 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 30.12.2005 tarihli ve 2005/652-24 değişik iş sayılı kararına vaki itirazın keza reddine dair, Z. 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 14.03.2006 tarihli ve 2006/158 değişik iş sayılı kararın 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 26. maddesinin 1. fıkrası 2 cümlesinde idari yaptırım kararının tebliğine ilişkin metinde bu karara karşı başvurulabilecek kanun yolu, mercii ve süresinin açık bir şekilde belirtileceğinin düzenlenmiş olduğu, muterizin idari para cezasına itiraz etmesi üzerine Kurum Ünite İtiraz Komisyonunca verilen red kararının tebliğine ilişkin 11.11.2005 tarihli ve 104269 sayılı yazıda tebliğden itibaren 60 günlük süre içerisinde yetkili idare mahkemesine itiraz edilebileceğinin belirtildiği, 5326 Sayılı Kanunun 26. maddesine aykırı şekilde kanun yolu, mercii ve süresinin hatalı bildirildiği, komisyon kararının 17.1 1.2005 tarihinde muterize tebliğ üzerine 19.12.2005 tarihinde Sulh Ceza Mahkemesine başvuruda bulunulduğu, her ne kadar 15 günlük başvuru süresinin geçirilmiş olduğundan bahisle mahkemesince red kararı verilmiş ve itiraz mercii olan Z. 1. Ağır Ceza Mahkemesince muterizin idare mahkemesince başvurduğuna dair dosyada bir belge bulunmadığı gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiş ise de, muterizin 60 günlük süre içinde idare mahkemesine başvurabileceği kanısıyla hareket ederek henüz süresi bulunduğunu düşündüğü bu aşamada, esasen 15 gün içerisinde Sulh Ceza Mahkemesine başvurabileceğini öğrenmiş olması mümkün olmakla, muterize bildirilen 60 günlük süre içinde başvurunun yapılmış olduğu gözetilerek, mahkemesince incelemesinin esastan yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 10.05.2006 gün ve 20042 sayılı yazılı emirlerine atfen Yargıtay C. Başsavcılığının 01.06.2006 gün ve YE. 2006103741 sayılı ihbarnamesiyle daireye ihbar ve dava evrakı tevdii kılınmakla incelenip gereği görüşüldü:
KARAR : İncelenen dosya içeriğine göre, yasa yararına bozma isteğine atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
SONUÇ : Zonguldak 2. Sulh Ceza Mahkemesince verilen 30.12.2005 gün ve 2005/652-24 Değişik İş sayılı karara karşı vaki itirazın reddine ilişkin Z. 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 14.3.2006 gün ve 2006/58 Değişik İş sayılı kararının C.M.K. nun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın Yargıtay C. Başsavcılığına iadesine 13.07.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.
(Karar Kazancı İçtihat Bankası'ndan alıntıdır.)

Sn.Armağan Bey,

Öncelikle Değerli katılımınız ve emsal Yargıtay içtihadı için çok teşekkürler.

Somut olayda Danıştay'ın Onama kararı (İş Kanunu 108.madde gereği İdare Mahkemesinin itiraz üzerine verdiği kararın kesin olduğu gerekçesi ile verdiği) da nazara alındığında idari para cezasının kesinleşmesi sözkonusu..Bu aşamada ne önerebilirsiniz,herhangi bir hukuk yolu sözkonusu mu.. Saygılarımla..