Evinden atılan, baba evine yollanan kadın, artık ��Takılarımı vermediler�� diye mahkemeye başvuramayacak. Yargıtay'ın görüşüne göre takı, kadının üzerinde olması gereken bir eşya. Kadın, takıların zorla verilmediğini ispatlamak zorunda. Yargıtay'ın bu kararı, kadın kuruluşlarından büyük tepki gördü.

Koca dayağından, kaynana baskısından ve kötü muameleden bunalıp evini terk eden kadına Yargıtay'dan ��takı darbesi�� geldi. Yargıtay'ın görüşüne göre takı, zaten ��kadının üzerinde��dir; bir yere giderken boynunda, elinde, kolunda ya da çantasında taşır. Bu nedenle de evini terk eden kadın, takılarını önceden götüremediğini, bunların zorla elinden alınıp, yanında götürmesine engel olunduğunu ve kovulduğunu ispatlamak zorunda. Bu görüş, evden atılan, babasının evine bırakılan kadının dava açıp takılarını istemesine engel oluşturuyor.

Evden kaçıp mahkemede takılarının verilmesi için dava açan kadınların kazandığı davalar, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nin bu görüş ışığında temyizde bozuluyor. Yargıtay'ın bu konudaki son kararında, İzmir'de evi terk eden H.C'nin giderken yanında el çantası olduğu, takılarını da bunun içinde götürdüğü gerekçesiyle bozuldu. Kararda, davacı kadının takılarını götürmesine engel olunduğunu, zorla elinden alındığını, daha önce götürme fırsatı elde edemediğini ispatlayamadığı gerekçe gösterildi.

Kararda, ��bilim adamları ve Yargıtay uygulamasında, ispat yükünün hayatın olağan akışına aykırı iddia ve savunmada bulunana düştüğü�� belirtildi. İleri sürdüğü iddiadan lehine haklar çıkaran kimsenin iddiasını ispat etmek zorunda olduğu savunuldu.

Hürriyetim / 01.04.2003