Mesajı Okuyun
Old 05-11-2015, 11:04   #5
av.onur

 
Varsayılan

Üstad merhaba.

Uygulamada kavram karışıklığı bulunduğundan bu sorunu sıkça yaşıyoruz.

Ama kısaca belirtmek gerekirse:

Normalde devlet hastaneleri Özürlülük Ölçütü Yönetmeliğine göre tüm vücut fonsiyon kaybı oranlarını belirler.

Ancak Yargıtay ise Kişinin yaşına ve mesleğine göre Meslekte kazanma gücü kayıp oranının belirlenmesini ve zarar hesabının bu orana göre yapılmasını içtihat etmektedir.

Bu belirlenen oran bir çarpan etkisi yaptığından da ortaya çıkan tazminat tutarında çok belirleyicidir.

Kişinin yaşı orta yaştan genç yaşlara doğru ise ve bir mesleği var ise genellikle Meslekte kazanma gücü kayıp oranı vücut fonksiyon kayıp oranından daha yüksek olmaktadır.

Naçizane tavsiyem müvekkilinizin meslekte kazanma gücü kaybı oranının daha fazla olacağını değerlendiriyorsanız Mahkemeden içtihat gereği olarak ya adli tıp 3. ihtisas dairesinden veya müvekkilinize en yakın Adli tıp şube müdürlüğü ya da Üniversite hastanesinden meslekte kazanma gücü kayıp oranının belirlenmesini talep edebilirsiniz.

Ancak bu kurumlar dikkatli inceleme yaparlar ve müvekkilinizde tam iyileşme olursa bu oran sıfır da çıkabilir. Yani buna karar vermek sizin tercihiniz.

Bunun yanında kazadan sonra müvekkiliniz yatağa bağlı bir süre geçirdiyse (3 ay 5 ay gibi) o sürenin de tespitini ilgili kurumdan istesin mahkeme ve siz de o aylara istinaden brüt asgari ücret tutarından bakıcı giderini de talep edin.

Bunun yanında yine Sigorta şirketinden talep edilebilecek tazminatlar arasında müvekkilinizin mecburen kazadan sonra yaptığı ve SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderleri, yol, refakatçi ve yemek ücretlerini de talep edebilirsiniz.

Bu giderlere ilişkin belge ve evrak sunulmasa dahi bilirkişinin afaki bir hesaplama yapması ve bu tutara mahkemece hükmedilmesine dair de içtihatlar bulunmakta.

İyi çalışmalar.