|
Bir faturayı alan kimse aldığı tarihten başlayarak sekiz günlük sürede içindekiler (munderecat)
hakkında bir itirazda bulunmamış ise onu kabuletmiş sayılır. (Y. 15. HD. 19.01.1978,
E:1977/1857, K:1978/63)
- - · - -
Salt faturanın bildirilmesi alacak hakkı doğurmaz; satış sözleşmesine dayanan davacı tacir, bu iliş
kiyi ve malın teslimini kanıtlamalıdır. (Y. 11. HD.03.04.1978, E:1978/1788, K:1978/1687)
- - · - -
Sözleşme hükmüne göre yerine getirilmesi gereken eda hakkında yasa ya da yetkili yerlerin kabul
ettiği en yüksek sınırı aşan sözleşmeler en yüksek sınır üzerinden yapılmış sayılır, fazla edalar
hata ile yapılmamış olsa bile geri alınır.
Faturaya süresinde itiraz edilmediğinde içindekilerin kabul edilmiş sayılacağına ilişkin yasa hükmü
geçerli sözleşmeler içindir. (Y. 11. HD. 23.05.1978, E:1978/2652, K:1978/2717)
- - · - -
Ticari işletmesi gereği bir şey imal etmiş olan tacirden diğer taraf kendisine bir fatura verilmesini
isteyebilir.
Faturayı alan kimse aldığı tarihten başlayarak sekiz gün içinde içeriği hakkında bir itirazda
bulunmamışsa bunun içeriğini kabul etmiş sayılır. Ancak, postayla gönderilen faturadan önce
davacının ihtarnamesine karşılık davalı ihtara cevabında borcu olmadığını ileri sürmüş olmakla
davacının bu açık ve seçik itiraza karşın faturayı davalı adresine göndermesi davalı yönünden bağ
layıcı nitelikte değildir. (Y. 15. HD. 17.07.1982, E:1982/997, K:982/1484)
- - · - -
Davaya dayanak yapılan irsaliyedeki imza inkâr edilmesine göre, 21.7.1979 tarihli irsaliye alt
ndaki imzanın kime ait olduğu davacıya açıklattırılmak davalıya ait olduğunu bildirdiği taktirde
imza istiktapı yapılması cihetine gidilmek, davalının işçisine veya yardımcısına ait olduğu anlaşıldığ
ı taktirde ilgilinin duruşmaya çağrılarak bilgisinin alınması, davalının kardeşinin çağrılıp savunmada
geçen iddialar hakkında sorgulanması, faturaların davalıya tebliğ edilmesi halinde olayda Ticaret
Kanunun 23/2. maddesinin uygulama olanağının bulunup bulunmadığı hususlarının soruş
turulması ve doğacak sonuca göre karar vermekten ibadettir. (Y. 3. HD. 24.03.1992,
E:1991/5327, K:1992/6288)
- - · - -
Fatura davalıya tebliğ edilmiş ve sekiz gün içerisinde itirazda bulunmamışsa, TTK’nın 23/2.
maddesi uyarınca münderecatını kabul etmiş sayılır. Ancak, bu durum sadece faturada belirtilen
miktarların kesinleşmesi sonucunu doğurur. Yoksa işin de yapılmış olduğunun kabulünü
gerektirmez. (Y. 15. HD. 23.11.1992, E:1992/4618, K:1992/5448)
- - · - -
Davacı tacir olmadığına ve ticari defterleri de bulunmadığına göre mukabil davacının, mukabil
davalıya mal satıp teslim ettiğini ve alacaklı bulunduğunu HUMK. m.288 ve TTK’nın 23/2.
maddelerine uygun şekilde ispatlaması gerekir. (Y. 19. HD. 06.11.1992, E:1992/10441,
K:1992/5741)
- - · - -
Davacı satıcı, davalı alıcının almış olduğu ekmek bedelinin ödemediğini ileri sürmüş ve davalıda,
faturalarla bedelin ödendiğini savunmuştur. Taraflar delilerini ibraz etmiş ve incelenen belgelerin
suret olduğu anlaşılmıştır. Taraflar bu delillere dayanmış olmasına göre, delillerin asılları
getirtilmeli ve faturaların kapalı olup olmadığı belirlenmelidir. Kapalı fatura ibrazı halinde, bu
faturaların davalı alıcı tarafından ödendiğinin kabulü gerekir. aksi halde, yani faturalar açık ise, bu
taktirde de, satış bedelinin ödenmediğinin kabulü ile ispat külfetinin davalıya düştüğünün kabulü
zorunlu olur. (Y. 11. HD. 15.09.1997, E:1997/5184, K:1997/5705)
- - · - -
Mahkemece iade konusu mallar olduğu ve bu malların faturada gösterildiği benimsenerek hüküm
kurulduğu halde, karar yerinde tartışılmaksızın fatura tutarı üzerinden değil, fatura bedelinin
katma değer vergisi düşülerek noksan miktar üzerinden indirim yapılması,
Ayrıca, davalı tarafından ödeme savunmasının ispatı için davacı tarafa yemin teklif edilmiş, son
oturumda davacı taraf yemin etmeye hazır olduğunu belittiği halde, bu konuda herhangi bir
gerekçe gösterilmeksizin yemin teklifinin gözardı edilmesi suretiyle davalı yanın savunma hakkını
n kısıtlanması doğru değildir. (Y. 11. HD. 29.09.1997, E:1997/6088, K:1997/6304)
|