Meslektaşlarım merhaba bir sorum olacaktı. Genel mahkeme tarafından değişik iş kapsamında ihtiyati haciz kararı veriliyor. İhtiyati haciz kararı alacaklı tarafından takibe konu ediliyor. Borçlu şahısta takibi durdurabilmek adına teminat yatırıyor ve takip duruyor. Daha sonra genel mahkeme itiraz sonucunda ihtiyati haciz kararını kaldırıyor. Geçerli bir ihtiyati haciz kararı kalmadığı için teminatın iadesi icra müdürlüğünden talep ediliyor. icra müdürlüğü ise bu husus yargılamayı gerektirir diye talebi reddediyor. İhtiyati haciz kararı veren mahkemenden icra müdürlüğüne müzekkere yazılarak teminatın iadesine karar verilmesi için talepte bulunuluyor. ihtiyati haciz kararını veren ve kaldıran mahkeme ise bu icra hukuk mahkemesinin görevi diyerek talebi reddediyor. Bu doğru mudur ? Eğer ki bu karar doğruysa icra hukuk mahkemesine başvuru yaparsak teminatın iadesine karar verilir mi çünkü ihtiyati haciz kararı kaldırılmadan önce alacaklı taraf esasa geçti ve borçlu tarafından takibe itiraz edildi. takip şuan durmuş durumda. alacaklının itirazın iptali davası açmasını mı bekleyeceğiz yok eğer beklemeyecek isek itirazı tebliğe çıkartarak itirazın iptali davası açmak için gerekli olan 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçmesini mi bekleyeceğiz. 1 yıl boyunca teminat icra dairesinde mi kalacak ? yardımınızı rica ederim..cevap ...

23. Hukuk Dairesi 2017/820 E. , 2017/1252 K.

'':........Davacının, yatırmış olduğu teminatın iadesine ilişkin talebi olduğu ve bu talebin mahkemece incelenerek, davacının, mahkemenin tensip kararı uyarınca başlatılan ilamsız icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu, icra takip dosyasının derdest olduğunu ve bu aşamada teminatın iade edilemeyeceği gerekçesiyle, davacının teminatın iadesine dair talebinin bu aşamada reddine, 06.01.2016 tarihinde karar verdiği, işbu ek kararın 04.02.2016 tarihinde kesinleştiği, davacının bu sefer de 02.05.2016 tarihli yine teminatın iadesine ilişkin talebi üzerine mahkeme yine teminatın iadesine dair talebinin bu aşamada reddine, 03.05.2016 tarihinde karar vermiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davacının mahkemece ihtiyati haciz talebinin kaldırılması sonrasında, bu sebeple ödediği teminatın iadesi talebinden ibarettir.
İİK'nın 259. maddesi uyarınca teminat, borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğradığı zararları karşılamak üzere alınır. Somut olayda ihtiyati haczin kaldırıldığı ancak alacaklının, üçüncü şahsın veya borçlunun bu yüzden bir zarara uğrayıp uğramadığı konusunda araştırma yapılmadan talebin ret edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece bu talep üzerine borçluya müzekkere gönderilerek, belirli bir süre verilerek, bu süre içerisinde dava açıp açmadığı, açmış ise numarasının bildirilmesi, bu süre içerisinde cevap verilmediği takdirde teminatın iade edileceği ihtarının yazılması gerekir. Yazılan müzekkereye rağmen verilen süre içerisinde dava açılmadığı veya müzekkereye herhangi bir cevap verilmediği takdirde mahkemece yapılması gereken, teminatın iadesine karar vermekten ibaret olmalıdır. Bu şekilde araştırma yapılmadan talebin reddine karar verilmesi yerinde görülmemiştir...''