Mesajı Okuyun
Old 05-07-2007, 12:16   #2
Av.Yüksel Eren

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım,

Benzer konu daha önce forumda yer alnmıştı:

"http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=13486"

Ayrıca aşağıdaki Yargıtay kararına göre emniyeti suiistimal, kasko teminatına dahil değildir.

T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ

E. 2000/6046
K. 2000/7249
T. 28.9.2000

• KASKO SİGORTASININ KAPSAMI ( Dolandırıcılık ve Emniyet Suiistimal Eylemleri Kasko Sigortasının Konusunu Teşkil Etmediği )

• ARACIN ÇALINMASI ( Olayda Aracın Satın Almak İsteyen Kişiler Tarafından Hasarlı Olup Olmadığının Kontrolü İçin Davacıdan Rızası İle Alınıp Götürülmesinden Sonra İade Edilmemesi Eylemi Emniyeti Suistimal veya Dolandırıcılık Suçlarını Oluşturduğu )

• DOLANDIRICILIK ( Sigorta Teminatı Kapsamında Olmadığı - Aracın Daha Sonra Yargılama Sırasında Bulunmasına Kadar Geçen Süre de Meydana Gelen Hasar da Aynı Nedenle Teminat Dışı Olduğu )

• EMNİYETİ SUİİSTİMAL ( Sigorta Teminatı Kapsamında Olmadığı - Aracın Daha Sonra Yargılama Sırasında Bulunmasına Kadar Geçen Süre de Meydana Gelen Hasar da Aynı Nedenle Teminat Dışı Olduğu )

6762/m.1281

ÖZET : TTK'nın 1281/1. Maddesi Hükmüne Göre, Harp Ve İsyan Olayları Dışında Kalan Her Türlü Riziko Sigorta Teminatı İçinde Olduğu Belirlenmiş İse De Aynı Maddenin 2. Fıkrasında Teminatın Sözleşme İle Sınıflandırılmasının Da Mümkün Olduğu Hükme Bağlanmış Bulunmaktadır. Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartlarının Sigortanın Kapsamını Ve Konusunu Belirleyen A-1 Maddesine Göre, Üçüncü Kişilerin Kötü Niyetli Davranışları, Aracın Yanması Ve Aracın Çalınması Veya Çalınmasına Teşebbüsten Doğan Zararlar Sigortanın Konusunu Oluşturmaktadır.

Ancak, Dolandırıcılık Ve Emniyet Suiistimal Eylemleri Kasko Sigortasının Konusunu Teşkil Etmez. Çünkü, Emniyeti Suiistimal Veya Dolandırıcılık Eylemlerinde, Malik Veya Zilyed Rıza Ve İsteği İle Malı Verdikten Sonra Kendisine İade Edilmemesi Sonucu Zarar Doğmakta, Hırsızlıkta İse Başlangıçta Bir Teslim Olmadan, Rıza Dışında Mal Alınıp Götürülmektedir.

Olayda, Aracın Satın Almak İsteyen Kişiler Tarafından Hasarlı Olup Olmadığının Kontrolü İçin Davacıdan Rızası İle Alınıp Götürülmesinden Sonra İade Edilmemesi Eylemi, Emniyeti Suiistimal Veya Dolandırıcılık Suçlarını Oluşturmakta Olup, Sigorta Teminatı Kapsamında Değildir. Aracın Daha Sonra Yargılama Sırasında Bulunmasına Kadar Geçen Sürede Meydana Gelen Hasar Da Aynı Nedenle Teminat Dışıdır.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesince görülerek verilen 15.02.2000 tarih ve 1999/641 - 2000/37 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Salih Çelik tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkete kasko poliçesi ile sigorta ettirdiği aracın çalındığını ancak davalının ödeme yapmadığını ileri sürerek 9.100.000.000 liranın tahsilini, son celse ise aracın hasarlı olarak bulunduğunu beyan ederek araçtaki hasarın tazmini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davacının satmak istediği aracını satın almak isteyen kişilere teslim etmesinden sonra iade edilmemesinin hırsızlık olmadığını, kaldı ki aracın yargılama sırasında bulunması nedeniyle de davanın konusuz kaldığını savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlar doğrultusunda davacının kusurlu davranışı sonucu aracın çalındığı, dolayısıyla teminat kapsamında bulunmadığı, araç bulunduğu için de davanın konusuz kaldığı, bulununcaya kadar geçen süre içindeki hasarların da başlangıçtaki davacı kusuru nedeniyle teminat dışında olduğu gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

TTK'nın 1281/1. maddesi hükmüne göre, harp ve isyan olayları dışında kalan her türlü riziko sigorta teminatı içinde olduğu belirlenmiş ise de aynı maddenin 2. fıkrasında teminatın sözleşme ile sınıflandırılmasının da mümkün olduğu hükme bağlanmış bulunmaktadır.

Nitekim, Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartlarının sigortanın kapsamını ve konusunu belirleyen A-1 maddesine göre zararlar, üçüncü kişilerin kötü niyetli davranışları, aracın yanması ve aracın çalınması veya çalınmasına teşebbüsten doğan zararlar sigortanın konusunu oluşturmaktadır. Bu belirlemeden açıkça görüleceği üzere, TCK'nın 503. ve onu izleyen maddeleri ile aynı yasanın 508 ve onu izleyen maddelerinde düzenlenen dolandırıcılık ve emniyet suiistimal eylemlerinin kasko sigortasının konusunu teşkil etmediği anlaşılmaktadır. Aynı Genel Şartların teminat dışı halleri düzenleyen A-5 maddesi de A-1 maddesini doğrulayacak ve tamamlayacak şekilde sevk edilmiştir.

Emniyeti suiistimal veya dolandırıcılık eylemlerinde, malik veya zilyed rıza ve isteği ile malı verdikten sonra kendisine iade edilmemesi sonucu zarar doğmakta, hırsızlıkta ise başlangıçta bir teslim olmadan, rıza dışında mal alınıp götürülmektedir. Davacı ile vekilinin savcılıkta verdikleri ifadelerinden, aracı satın almak isteyen kişiler tarafından hasarlı olup olmadığının kontrolü için davacıdan rızası ile alınıp götürülmesinden sonra iade edilmemesi eylemi, emniyeti suiistimal veya dolandırıcılık suçlarını oluşturmakta olup, sigorta teminatı kapsamında değildir. Aracın daha sonra yargılama sırasında bulunmasına kadar geçen sürede meydana gelen hasar da aynı nedenle teminat dışıdır. Mahkemece ise, aracın götürülmesini hırsızlık olarak nitelendirmiş, ancak davacının kusurlu davranışı ile hırsızlığın gerçekleştirilmesinden ötürü hasarı teminat dışı kabul etmiştir.

Mahkemece, açıklanan gerekçelerle davanın reddine karar verilmek gerekirken, yazılı gerekçelerle sonucu davayı reddetmiş olması sonucu itibariyle doğru olduğundan hükmün onanması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu itibariyle doğru olan hükmün ONANMASINA, 2.080.000 lira temyiz ilam haremden peşin harcın mahsubu ile temyiz edenden alınmasına, 28.09.2000 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

yarx