Mesajı Okuyun
Old 15-07-2013, 08:38   #4
blackripe

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz
Sayın blackripe,

İnceleyiniz:
http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=14901

Saygılar...

Sayın Av. Nevra Öksüz;Öncelikle cevabınız için teşekkür ederim.

Aşağıda aynı daire'nin 2011 yılında vermiş olduğu bir kararı paylaşıyorum.Bu karar görüşünüzü değiştirir mi acaba?

T.C. YARGITAY

19.Hukuk Dairesi
Esas: 2011/6612
Karar: 2011/8276
Karar Tarihi: 21.06.2011


İSTİRDAT DAVASI - MENFİ TESPİT VEYA İSTİRDAT DAVALARININ İCRA TAKİBİNİN BORÇLUSU TARAFINDAN İCRA TAKİBİNİN ALACAKLISINA KARŞI AÇILABİLECEĞİ - DAVANIN HUSUMET SEBEBİYLE REDDİNDE İSABET GÖRÜLMEDİĞİ - HÜKMÜN BOZULDUĞU

ÖZET: Dava; keşideci tarafından çek lehdarı aleyhine açılmış menfi tespit davasıdır. Her ne kadar yargılama sırasında dava dışı yetkili hamil tarafından davacı aleyhine icra takibine girişilmiş ve takip konusu borcun ödendiği iddia edilerek davanın istirdada dönüştüğü ileri sürülmüş ise de somut olayda davalı tarafından girişilmiş bir icra takibi bulunmadığından bu davanın istirdat davasına dönüşmesi sözkonusu olamaz. Ancak keşideci olan davacı çekin lehdarı olan davalıya karşı menfi tespit davası açabileceğinden işin esasına girişilerek deliller toplanıp hep birlikte değerlendirildikten sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekir.


(2004 S. K. m. 72)

Dava: Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, taraflar arasında tuz alım satım ilişkisi bulunduğunu, 30.4.2009 tarih ve 6945577 numaralı Türk Ekonomi Bankası'na ait 49.700.00.-TL'lik çeke karşılık mal tesliminin yapılmadığını ileri sürerek söz konusu çek sebebiyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında davacı vekili dava dışı Ö... Zahire Ltd. Şti.'nin yalnızca müvekkili aleyhine icra takibine giriştiğini, bu icra dosyasına ödeme yapıldığını davaya istirdat davası olarak devam ettiklerini belirtmiştir.

Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece yapılan yargılama neticesinde Kastamonu 2. İcra Müdürlüğünün 2009/3511 Sayılı icra dosyasında alacaklının Ö... Zahire Ltd. Şti. borçlusunun Ü... Satış ve Dağıtım A.Ş. olduğu, menfi tespit veya istirdat davalarının icra takibinin borçlusu tarafından icra takibinin alacaklısına karşı açılabileceği, bu durumda davalının pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçeleri ile davanın husumet yönünden reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

Dava; keşideci tarafından çek lehdarı aleyhine açılmış menfi tespit davasıdır. Her ne kadar yargılama sırasında dava dışı yetkili hamil tarafından davacı aleyhine icra takibine girişilmiş ve takip konusu borcun ödendiği iddia edilerek davanın istirdada dönüştüğü ileri sürülmüş ise de somut olayda davalı tarafından girişilmiş bir icra takibi bulunmadığından bu davanın istirdat davasına dönüşmesi sözkonusu olamaz. Ancak keşideci olan davacı çekin lehdarı olan davalıya karşı İİK’nun 72. maddesine dayanarak menfi tespit davası açabileceğinden işin esasına girişilerek deliller toplanıp hep birlikte değerlendirildikten sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekir. Davanın husumet sebebiyle reddinde isabet görülmemiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan sebeplerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin avukatlık ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istenmesi halinde iadesine, 21.06.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı

Saygılar.