Mesajı Okuyun
Old 03-01-2013, 17:24   #18
Avukatrecep

 
Varsayılan

ARKADAŞLAR BU YARGITAY KARARINI OKUYUN SORULARINIZIN CEVAPLARINI BULACAKSINIZ UMARIM

T.C.

YARGITAY

13. HUKUK DAİRESİ

E. 2012/15220

K. 2012/17662

T. 9.7.2012

* BANKANIN TALEP EDEBİLECEĞİ MASRAFLAR (Sadece Kredinin Verilmesi ve Yapılandırılması İçin Zorunlu Olan Masrafları Tüketiciden İsteyebileceği - Diğer Ücret ve Masraflar Başlığı Altında Maktuen Belirlenen Bir Miktarın Tüketiciden Alınacağına Dair Hükmün Haksız Şart Olduğu/Dosya Masrafı)

* DOSYA MASRAFI (Davalı Banka Sadece Kredinin Verilmesi ve Yapılandırılması İçin Zorunlu Olan Masrafları Tüketiciden İsteyebileceği - Diğer Ücret ve Masraflar Başlığı Altında Maktuen Belirlenen Bir Miktarın Tüketiciden Alınacağına Dair Hükmün Haksız Şart Olduğu)

* HAKSIZ OLARAK KESİLEN ALACAK (Kredi Kullanıldığı Tarihten İtibaren Yasal Faiziyle Tahsili - Davalı Banka Sadece Kredinin Verilmesi ve Yapılandırılması İçin Zorunlu Olan Masrafları Tüketiciden İsteyebileceği/Bu Konuda İspat Yükünün Davalı Bankaya Ait Olduğu)

* KREDİ YAPILANDIRILMASI SIRASINDA HAKSIZ KESİLEN DOSYA MASRAFI (Davalı Banka Sadece Kredinin Verilmesi ve Yapılandırılması İçin Zorunlu Olan Masrafları Tüketiciden İsteyebileceği - Kredinin Kullanılması İçin Zorunlu Masraflarının Neler Olduğunun Bilirkişi Marifetiyle Saptanması Gerektiği)

* HAKSIZ ŞART (Diğer Ücret ve Masraflar Başlığı Altında Maktuen Belirlenen Bir Miktarın Tüketiciden Alınacağına Dair Hüküm - Davalı Banka Sadece Kredinin Verilmesi ve Yapılandırılması İçin Zorunlu Olan Masrafları Tüketiciden İsteyebileceği/Haksız Olarak Kesilen Alacağın Tahsili)

* ZORUNLU MASRAFLAR (Neler Olduğunun Kullanılan Kredi Miktarı Gözetilerek Davalı Bankanın Belirlediği Miktarın Makul Olup Olmadığının Tespiti İçin Bilirkişi Raporu Alınması Gerektiği - Kredi Yapılandırılması Sırasında Haksız Kesilen Dosya Masrafının Tahsili) 1086/m.275 4077/m.6,31

ÖZET : Davacı, davalı bankadan çekmiş olduğu konut kredisi sırasında ve kredinin yapılandırılması sırasında toplam dosya masrafı adı altında haksız olarak kesilen alacağın kredi kullanıldığı tarihten itibaren yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı banka, sadece kredinin verilmesi ve yapılandırılması için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebilir. Kredi verilmesi ve kredinin yapılandırılması için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya aittir. Aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerekir. Öyle olunca, mahkemece davalı bankanın davacıya verdiği konut kredisinin tahsisi ve yapılandırılması için kesilen miktar yönünden, davalı bankadan bu yönde delilleri sorulduktan sonra bankanın sunduğu deliller ile birlikte, konusunda uzman bilirkişi ya da heyetinden yasal mevzuat da gözetilerek somut olayda kredinin kullanılması için zorunlu masraflarının neler olduğunun, kullanılan kredi miktarı gözetilerek davalı bankanın belirlediği miktarın makul olup olmadığının tespiti için bilirkişi raporu alınması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı, 20.08.2008 tarihinde davalı bankadan çekmiş olduğu konut kredisi sırasında ve 12.07.2011 tarihinde kredinin yapılandırılması sırasında toplam dosya masrafı adı altında haksız olarak kesilen 2.552,00 TL'nin kredi kullanıldığı tarihten itibaren yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı, dosya masrafı tahsilatının hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, dosya masrafına ilişkin şartın haksız şart olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.

1-4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 4822 Sayılı Kanunla değişik 6. maddesi ile sözleşmelerdeki haksız şart düzenlenmiş ve "Satıcı ve sağlayıcının tüketiciyle müzakere etmeden, tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu, tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde iyi niyet kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşulları haksız şarttır. Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu her türlü sözleşmede yer alan haksız şartlar tüketici için bağlayıcı, değildir. Eğer bir sözleşme şartı önceden hazırlanmışsa ve özellikle standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediği kabul edilir. Sözleşmenin bütün olarak değerlendirilmesinden, standart sözleşme olduğu sonucuna varılırsa, bu sözleşmedeki bir şartın belirli unsurlarının veya münferit bir hükmünün müzakere edilmiş olması, sözleşmenin kalan kısmına bu maddenin uygulanmasını engellemez. Bir satıcı veya sağlayıcı, bir standart şartın münferiden tartışıldığını ileri sürüyorsa, bunu ispat yükü ona aittir. 6/A, 6/B, 6/C, 7, 9, 9/A, 10, 10/A ve 11/A maddelerinde yazılı olarak düzenlenmesi öngörülen tüketici sözleşmeleri en az oniki punto ve koyu siyah harflerle düzenlenir ... " hükmü, yine 4077 Sayılı Kanunun değişik 6 ve 31 maddelerine dayanılarak hazırlanan Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar Hakkında Yönetmeliğin 7. maddesinde "satıcı, sağlayıcı veya kredi veren tarafından tüketici ile akdedilen sözleşmede kullanılan haksız şartlar batıldır" hükmü getirilmiştir.

Taraflar arasında düzenlenen Konut Kredisi Sözleşmesinin 6. maddesinde,” müşteri ve kefil/kefiller bu sözleşmede belirtilen kredi borçları için aşağıda belirtilen oranlarda tahakkuk ettirilecek kredi faizini, kredi faizi üzerinden hesaplanacak (KKDF) ile bankaca belirlenecek her türlü ücret ve masrafı ödemeyi kabul ve taahhüt ederler... müşteri dilerse düşük faizli, sabit faizli konut Finansmanı kredisinden yaralanabilecektir. Ancak bundan yaralanabilmesi için kredinin ilk açılışında... TL tutarında katkı payı/peşin komisyon ödemesi yapılması gerekmektedir. Müşteri kefil/kefiller işbu sözleşmenin akdi faiz oranının %..(emsal kredileri uygulanan faiz oranı)olduğunu,ancak... TL katkı payı/peşin komisyon alınması nedeniyle, kredisine işbu sözleşmenin eki ve ayrılmaz parçası olan geri ödeme planında belirtilen %.. düşük faiz oranının uygulandığı, temerrüde düşmesi halinde krediye akdi faiz oranının %30 fazlası üzerinden temerrüt faizi uygulanacağını kabul ve taahhüt eder.” hükmü mevcuttur. Ancak, bu ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede açıklayıcı bir hüküm bulunmamaktadır. Hemen belirtmek gerekir ki, davalı banka, sadece kredinin verilmesi ve yapılandırılması için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebilir. Kredi verilmesi ve kredinin yapılandırılması için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya aittir. Aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerekir. Öyle olunca, mahkemece davalı bankanın davacıya verdiği konut kredisinin tahsisi ve yapılandırılması için kesilen 2.536,00 TL yönünden, davalı bankadan bu yönde delilleri sorulduktan sonra bankanın sunduğu deliller ile birlikte, konusunda uzman bilirkişi ya da heyetinden yasal mevzuat da gözetilerek somut olayda kredinin kullanılması için zorunlu masraflarının neler olduğunun, kullanılan kredi miktarı gözetilerek davalı bankanın belirlediği miktarın makul olup olmadığının tespiti için bilirkişi raporu alınması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken bu yönler gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

2-Bozma nedenine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan 1 nolu bent gereği hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 2 nolu bent gereği davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 09.07.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.