Mesajı Okuyun
Old 15-05-2008, 20:49   #29
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan RıFaT
Dişilik ve erkeklik tanımları üç farklı düzeyde ele alınabilir: 1. Biyolojik, 2. Sosyolojik, 3. Felsefî.

Biyolojik olanı mâlumun. Ruhun dişisi-erkeği olmaz. Çünkü ruh'un (nous) cinsiyeti olmaz. Ama nefsin (psyche) olur. Dişilik ve erkeklik şeklinde ikiye ayırdığımız cinsiyet (sexuality) gerçekte nefse ait bir keyfiyettir.

Sayın RıFaT,
Biyolojik olanı mâlumun diye başlık atmışsınız ama getirdiğiniz açıklamanın biyoloji ile hiç ama hiç alakası yok.
Biyolojinin tanımı:
Biyoloji kavramı Yunanca’dan gelmektedir ve ‘bios’(yaşam) ve ‘logos’(öğreti) kavramlarının birleşiminden oluşmaktadır. Biyoloji tabii bilimlerden sayılır ve konusu yaşayan varlıklardır. Bu varlıkların özellikleri, yapısal örgütlenmeleri ve gelişimleri ile uğraşır.
Internet sözlüğü Wikipedia’ya göre hayli geniş kapsamlı bir bilim dalı olan biyolojinin şu alt bilim dalları vardır:
Teorik Biyoloji, zooloji, botanik, fizyoloji, biyokimya ve ökoloji. Ayrıca tıbbi bilimler ve psikoloji ile de bağlantılar vardır.

Türk Dil Kurumu’nun biyolji tanımı: Bitki ve hayvanların doğma, gelişme, üreme vb. yaşayış evrelerini inceleyen bilim, dirim bilimi.
Ben sizin biyoloji tanımı altında verdiğiniz ‘ruh’ ve ‘nefs’ kavramlarının biyoloji ile bağlantısını bir türlü çıkaramadım. Cinsiyet biyolojik bir keyfiyettir.

Değinmek istediğim ikinci konu:

Alıntı:
Yazan RıFaT
Kadîm hikmetin bilgisine sahip olanlar(filozoflar), aktif (fail) olanı erillikle, pasif (meful) olanı ise dişilikle özdeşleştirmişlerdir. Güneş'in eril, ay'ın dişil karaktere sahip olarak kabul edilmesi, pek tabii ki ay'ın ışığını güneşten alıyor olması sebebiyledir. (Toprak Ana'ya niçin 'ana' denildiğini de siz bulun. )

Önce kısa bir açıklama: Güneşin ve ayın, gezegenlerin ve yıldızların tanrı ve tanrıça olarak tanımlanmaları mitolojik bir olgudur. Mitlerin oluşmalarının en başta gelen gerekçesi ise insanların tabiat olayları karşısındaki, çaresizlikleri, bilgisizlikleri ve tabiat olaylarının temelinde tanrısal ve olağanüstü bir güç zannetmiş olmaları ve her olayı bir tanrı ile açıklamış olmalarıdır. Kısaca belirtmek gerekirse güneşin tanrı ve ayın tanrıça olarak tanımlanması ayın ışığını güneşten alması ile açıklanamaz. Çünkü bizim bugünkü güneş merkezli dünya görüşümüz Kopernik’le başlamıştır Kopernik’e gelinceye kadar kabul edilen dünya merkezli görüşe göre güneş, ay ve gezegenler dünya etrafında dönüyor kabul ediliyordu. Dünya merkezli görüşte ay ışığını güneşten alıyor diye bir bilgi yoktu. Güneş bir tepsi olarak kabul ediliyordu. Böyle olunca da mitolojik bir olayı 16.cı yüzyıldaki bir buluşla açıklıyamayız.

Aktif olan güneşin eril ve pasif olan ay’ın dişil oluşu mutlak bir olgu değildir. Güneşi tanrı olarak kabul eden mitolojiler olduğu gibi, güneşi tanrıça olarak kabul eden mitolojiler de vardır; aynı durum ay için de geçerli, ay’ı tanrıça olarak kabul eden mitolojilerin yanında, tanrı olarak kabul edenler de vardır.
Alttaki sıralama tam değil ama fikir vermek bakımından işe yarar düşüncesindeyim.

Güneşi tanrı olarak kabul eden Mitolojiler:
Helios: Yunan mitolojisinde güneş tanrısı
Sol: Antik Romada güneş tanrısı
Aton: Eski Mısır’ın güneş tanrısı
Ra veya Re: Eski Mısır’da Heliopolis şehrinin güneş tanrısı
Şamaş: Akad’larda ve Babil’de güneş tanrısı
İnti: İnka’ların güneş tanrısı
Surya: Hindu’ların güneş tanrısı

Güneş’i Tanrıça olarak kabul eden mitolojiler:
Amaterasu: Japonya’da güneş tanrıçası
Mitra: Pers’lerde güneş tanrıçası
Arinna: Hititlerin güneş tanrısı
Sulis veya Suleviae: Kelt’lerin güneş tanrıçası

Ay’ı tanrı olarak kabul eden Mitolojiler:
Yara, Yarach, Yara: Aramice’de bir ay tanrısı
Jah(w)/Jah(u): Eski Mısır’da ay tanrısı
Nanna veya Nannar: Sümer’lerde ay tanrısı
Tsuki-Yomi: Japon’ların (Shinto dininin) ay tanrısı
Kaşku: Hitit’lerin ay tanrısı
Khonsu: Eski Mısır’da ay tanrısı
Thot: Eski Mısır’da ay tanrısı

Ay’ı tanrıça olarak kabul eden Mitolojiler:
Kuma: Venezuella’da ay tanrıçası
Luna: Antik Roma’da ay tanrıçası
Selene: Yunan Mitolojisinde ay tanrıçası

Güneş’in erkekliği veya dişiliği konusu üzerinde fazla bir tartışma yok, asıl tartışma ayın erkekliği veya dişiliği üzerinde sürdürülüyor son zamanlarda; kadınlar ay’ın dişiliği konusunu ön plana çıkarıyorlar. Bunun en başta gelen sebeplerinden birisi kadınların ‘ay başları’nın ‘yeni ay’a denk düşmesi. Ay’ın kadın vücudu üzerinde belirli bir etkisinin oluşu. Belirtildiğine göre kadınların ay başları eskiden yeni ayla başlıyormuş. Çağımızın yapay ışık kaynakları bu tabiata bağlılığı doğal düzeninden çıkarmış. Diğer bir gerekçe kadınların kendilerini eski yananlıların ve eski romalıların ay tanrıçaları ile özdeşleştirmeleri.

Ayın erkek oluşunun sebeplerinden birisi olarak yine ‘ay’ gösteriliyor ve deniyor ki, ay erkektir erkek olduğu için de, aybaşı göz önünde bulundurularak, kadınların hamile kalmasında bir rol oynuyor.

Saygılarımla