Mesajı Okuyun
Old 03-04-2008, 23:27   #22
caner87

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Gemici
Benim bildiğim, hukukun tutucu ve yeniliklere kapalı oluşudur. Tutucu ve yeniliklere kapalı oluşunun gerekçesi her hukuk sisteminin kendisini kuran rejimin emrinde olması ile açıklanır. Max Weber'e göre hukuk, politik bir rejimin hakimiyetine meşruiyet kazandırır. Bir hakimiyetin meşruiyet kazanması, ya idare edilenlerin bir liderin olağanüstü yeteneklerine, ya örf ve adetlere bağlı bir sosyal sistemin değerlerine, ya da kişisel olmayan yasal bir bürokratik sistemin yüce değerlerine olan inançlarından kaynaklanır. İdare edilenlerde latent bir sistem değişikliği özlemi, idare edenlerde devamlı olarak sistemi koruma isteği vardır.

İdare edenler sistemin elden gitmemesi için kolay kolay yeniliğe yanaşmazlar. Herhangi bir darbe, devrim veya isyan durumunda iktidara gelen yeni hakim sınıf kendi hukuk sistemini de beraberinde getireceğinden, eski hukukun kendisini yenilemesinden zaten bahsedilemez. Baştaki örneğe dönersek eski hukuk doğuramadan emekliye ayrılmış olur; yeni hukuksa ancak ve ancak sözde yeniliklere gebedir, kendisini var eden sistemi ayakta tutabilmek için. Böyle olunca da kadının doğurganlığı ile adalet tanrıçası arasında bir bağlantı kurmak biraz zor gibime geliyor.

Saygılarımla



Size katılmakla beraber,


siz olan durumdan bahsetmişsiniz, oysa heykel "olması gerekeni", de lege ferenda yı simgeliyor.. Her yönü ile.. Elindeki terazisi ile, gözlerinin kapalı oluşu ile, kadın olması sebebiyle bizlere ve dönemine anlatmak istediği birşeyler vardır her halde..