Mesajı Okuyun
Old 09-12-2007, 15:50   #31
Kemal Yıldırım

 
Varsayılan Taahhüdün Geçerli Olmasının Şartları!

En Önemli Olan Aynı Zamanda En Fazla Gözden Kaçırılın 3 Şart:

1- İster haciz sırasında alınan bir taahhüt olsun, ister icra dairesinde alınan bir taahhüt olsun; en önemli ve en fazla gözden kaçırılan şart, borcun tüm fer'ileriyle birlikte hesaplanıp dökümünün çıkarılmış olmasıdır.

2- Alınan taahhüdün hukuki ve cezai sorumluluklarının borçluya/icra kefiline açıklanması, borçlunun/icra kefilinin kabul beyanının alınması ve tüm bunların zapta geçirilmesi gerekmekteddir.

3- Eğer icra kefilinin taahhüdü ihall etmesi söz konusu ise, nasılki kefille ilgili işlem yapılabilmesi için icra emrinin gönderilmesi gerekiyorsa, ihlal nedeniyle ceza verilebilmesi için de icra emrinin usulüne uygun olarak kefile tebliğ edilmesi gerekmektedir.

Yargıtay' ın özellikle dikkat ettiği, ve emsal kararlarda en fazla karşılaşılan şartlar bunlar. Diğer şartlar genellikle gerçekleşmekte, ancak bir çok durumda yukarıda sayılan şartlar gözden kaçırılmaktadır. Aşağıya birkaç Yargıtay kararından özetler ekliyorum:

*** Yrg. 17. HD 18.02.2002 tarih, 2002/880 E., 2002/835 K.:"Sanığın icra kefili olarak kabul ettiği kısım üzerinden borç miktarı fer'ileriyle birlikte hesaplanıp açıkça gösterilmediğinden taahhüdün hukuken geçersiz olduğu ve atılı suçun oluşmadığı anlaşılmakla; hükmün onanması gerekmiştir."

*** Yrg. 16. HD 23.02.2004 tarih ve 2003/12889 E., 2004/2795 K.: "Borçlu sanığın taahhüdünü içeren tutanakta toplam borç miktarının tüm fer'ileriyle birlikte rakamsal oalrak hesaplanıp açıkça belirtilmediğinden taahhüdün hukuken geçerli olmadığı anlaşılmakla, yasal unsurları oluşmayan suçtan beraatine karar verilemsi gerekirken yazılı olduğu şekilde mahkumiyetine karar verilmesi yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir."

*** Yrg. 16. HD 15.12.2003 tarih ve 2003/10993 E., 2003/11106 K.: "İcra kefili olan sanığa icra emri tebliğ edildikten sonra yaptığı bir taahhüt olmadığından, sanığın taahhüdü ihlal suçunu işlediğinden söz edilemez."

*** Yrg. 17. HD 18.5.2005 tarih ve 2004/13956 E., 2005/5513 K.:"İCRA TUTANAĞINDA YAPILAN ÖDEME TAAHHÜDÜNDE BORÇ MİKTARININ TÜM FERTLERİYLE BİRLİKTE DÖKÜMLÜ OLARAK HESAPLANIP, RAKAMSAL OLARAK AÇIKÇA GÖSTERİLMESİ HALİNDE HUKUKEN GEÇERLİ TAAHHÜDDEN BAHSEDİLEBİLİR.

Ceza Genel Kurulunun 2001/16-181 esas, 2001/200 karar sayılı ve 9.10.2001 günlü kararında da belirtildiği üzere, icra tutanağında yapılan ödeme taahhüdünde borç miktarının tüm ferileriyle birlikte dökümlü olarak hesaplanıp, rakamsal olarak açıkça gösterilmemesi nedeniyle, taahhüdün hukuken geçerli olmadığı, böylece atılı suçun oluşmadığı gözetilmeden yazılı biçimde mahkûmiyet kararı verilmesi, bozmayı gerektirmiş sanık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı (BOZULMASINA), 18.5.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi."

*** Yrg. 8. CD 24.10.1995 tarih ve 1995/12914 E. ve 1995/13791 K. sayılı kararı.

*** Yrg. 17. HD 28.02.2005 Tarih ve 2005/902 E., 20051632 K. sayılı kararı.

*** Yrg 16. HD. 02.07.2003 tarih ve 2003/4685 E., 2003/6829 K. sayılı kararı.

*** Yrg 7. HD 11.04.2002 tarih ve 2002/1158 E., 2002/2675 K. sayılı kararı.

*** Ceza Genel Kurulunun 9.10.2001 tarih ve 2001/16-181 E., 2001/200 K. sayılı kararı.

Alıntı:
Evet, Talimata aynen bir tahahhütte yer alması gereken tüm detayları da belirtir şekilde alacak kalemleri yazılmalı ki istenen amaç hasıl olsun! Aslında bu iyi bir uygulama olur ki; bir nevi talimat müzekkerelerinin de denetimine olanak sağlar.

İki gün önce Fethiye' deydim. Taahhüt aldım; ancak, tüm bunları bilmeme rağmen geçersiz bir taahhüt aldım. Çünkü memur "Ben sadece talimatta yazanları yapmaya yetkiliyim. Hesap çıkaramam, talimatta yazan miktarı yazıp geçerim." şeklinde bir beyanda bulundu.

Saygılar...