Mesajı Okuyun
Old 16-12-2008, 00:47   #117
üye8180

 
Varsayılan

Konuyu dağıttıysam şimdiden affola, ancak yazmadan duramadım.

Bizler gibi, neredeyse hergün boşanma davalarının bir tarafında olan kişiler iseniz, nikah dairelerinden sevinçle çıkan gelin ve damatlara biraz müstehzi bir ifadeyle bakar oluyorsunuz. Onları falanca aile mahkemesinin önünde, her birinin kendi tanıkları etrafında, duruşma sırası beklerken hayal etmem çok zor olmuyor. ( Bir cadı olmadığımdan temenni etmem elbette. ) İst. için yazıyorum, ilçe Aile mahkemelerindeki 1 yıl içinde açılan boşanma davalarının esas numaraları 1500'lerde seyretmesi, sanırım benim bu tazda düşünmemi doğrulayan bir veridir.

İnsan kendinden dahi sıkılmıyor mu gün geliyor ? Yani saçınızın rengini, şeklini değiştiriyorsunuz, giyim tarzınızı, evinizi, hatta zamanla düşüncelerinizi, hayata bakış açınızı dahi.

Evlilik insan doğasına uygun bir statü, kurum, sözleşme, birliktelik vs vs. mi acaba ? Yani bir insanla nasıl 40 50 yıl evli kalınır ? Sıkılmaz mı insan ? Uzun süreli evliliklerde, eşinizin bir diyologda size nasıl cevap vereceğini, ya da ne yorum yapacağını bile büyük oranda kestirebiliyorsunuz. ? Bu acaba sıkıcı bir şey midir? Yoksa ne yaşanacağı, söyleneceği kestirilebileceği için insana bir emniyet, güven hissi mi verir ? Burada değişiklik, merak, keşfetme hissi ile güven hissi karşı karşıya geliyor. Hangisi sizin için mühim ? Yani sıkılmak, beyninizin bir anlamda fazla düşünmemesi, heyecan duymamanız mı iyi bir şeydir, güven duygusu mu ?

Başka bir kadının/erkeğin sıcaklığını, gülüşünü, sarılmasını, kokusunu, kelimelerini, sözünü sohbetini, esprilerini, hayata bakış açısını, önceliklerini, iyi huylarını, kötü huylarını, kavgalarını, velhasıl ruhunu, paylaşımlarını özlemez mi, hayal etmez mi insan ? Ya da evliliğin o rahatsız edici bağlayıcılığı, monotonluğundan arınabilmek için hep bir flört havasında mı yaşamalılar evli çiftler. Bizim geleneklerimizde var olan uyumanın bile beraber yapılmasını ( aynı yastıkta kocamak efsanesi )aşarak, ayrı odalardan da öte, ayrı evler belki, imkanlar dahilinde tabi. Ya da THS.de tartışılmıştı önceden. Süreli evlilikler mi ? 3 yıl ya da 5 yılda bir ya tamam ya devam denilecek. Tehlikeli sularda mı yüzüyorum yoksa ben ? Benden aileden sorumlu bakan olmayacağı kesin .