Mesajı Okuyun
Old 09-10-2010, 07:39   #9
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.sultannn
-müstakil açılan tedbir nafakası davasının duruşmasında davalı ,eşi davacı için"davacı 4 yıl önce altımdan kaçarak başkasına gitti,bir ay sonra akrabaları geri getirdiler,davacının kiminle kaçtığını bilmiyorum." demiştir.Bu beyan zapta geçmiştşr.
-Böyle bir kaçma olayı olmamıştır.Davalının bu sözleri hakaret veya iftira suçunu oluşturmazmı?Suç duyurusunda bulunmadan önce görüşlerinizi almak istedim.
-Saygılar.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 2007/4-105 Esas, 2007/174 K sayılı ve 17.07.2007 tarihli kararında da belirtildiği üzere, davanın taraflarının iddia ve savunmalarını gerektiği gibi yapabilmeleri için belirli koşullar çerçevesinde bazı isnadlarda bulunabilir, bunu yaparken bazan muhataplarını küçük düşürücü ifadeler kullanabilirler. Bu eylemin hukuka uygun olabilmesi için şu koşullar aranır:


Alıntı:
- Eylemin iddia veya savunma niteliğindeki evrak ile yazılı olarak veya iddia ve savunma sırasında sözlü olarak yapılması gerektiği (Şekil şartı),

b) Eylemin, yargı organlarına verilen dilekçelerde veya bu organlar huzurunda yapılması zorunluluğu (Yer şartı),
c) Hak kullanılırken sınırın aşılmamasının gerekli olduğu (Ölçülülük şartı),

Belirtilen koşullardan "ölçülülük koşulu"nun varolabilmesi için, "eylemin yargılama konusu ile ilgili olması, iddia ya da savunmaya katkıda bulunması gerekli" olduğu aynı içtihatta belirtilmiştir.

Soruya konu davada hakaret suçunu oluşturan sözler yargılama (savunma) sırasında söylenmiş olmakla birlikte, savunma açısından söylenmesi zorunlu olmadığı gibi, savunmaya bir katkı da yapmamaktadır. Tedbir nafakası açısından, söylenen bu sözlerin gerçek olmasının bile önemi olmadığı gibi, soru sahibi bunların gerçekdışı olduğunu belirtmiştir.

Bu nedenle soruda belirtilen sözlerin savunma dokunulmazlığı çerçevesinde değerlendirilemeyeceğini, hakaret suçunu oluşturacağını düşünüyorum.