Mesajı Okuyun
Old 26-05-2011, 00:01   #13
Av. Çağatay Akyol

 
Varsayılan

Sayın Av. Suat Ergin'e katılmakla birlikte, yukarıda meslektaşlarımın değindiği konularla ilgili görüşlerim şöyledir:

1- MK. 677. maddesi gereği, mirasın intikali henüz gerçekleşmemişken, yani tereke, elbirliği mülkiyetine tabi iken, paylı mülkiyete dönüşmeden önce, mirasçılar, kendi aralarında yapacakları sözleşmeyle miras paylarının devrini gerçekleştirebilirler. Bu pay devri sözleşmesinin yazılı şekilde olması geçerlilik şartıdır.

2- Yine mirasçılar, intikal gerçekleşmeden, henüz paylı mülkiyete geçilmemişken, üçüncü bir kişiye de miras paylarını devredebilirler. Bu devir sözleşmesinin geçerliliği, noter tarafından düzenlenmesine bağlıdır. Fakat, bu yolla gerçekleşen devir, üçüncü kişiye mirasın paylaşımına katılma yetkisi vermez; sadece paylaşma sonunda mirasçıya özgülenen payın kendisine verilmesini isteme hakkını sağlar. Yani, noterde yapılan miras payının devri sonucunda, üçüncü kişi, ancak mirasın intikali gerçekleştikten sonra bir hakka sahip olabilecektir. Bu hak da yanlızca bir talep hakkıdır.

3- Diğer taraftan, tüm mirasçılar biraraya gelerek tereke mallarının kime verileceği hususunda yazılı bir paylaşma sözleşmesi yapabilirler. Bu sözleşme yapıldı diye terekedeki mallar kararlaştırılan mirasçıya geçmez. Bunun için, paylaşma konusu malların kendine özgü tasarruf işlemleriyle mirasçılara geçirilmesi gerekir. Taşınırlar zilyetliğin devri, taşınmazlar ise tapuda tescil işlemi ile geçirilecektir. Adi yazılı bir şekilde yapılmış ve tüm mirasçılarca imzalanmış bir paylaşma sözleşmesi ile kendisine taşınmaz düşen mirasçı, diğer mirasçılara karşı tescili dava edebilecektir. Eğer, paylaşma sözleşmesindeki imzalar notere onaylatılmışsa, dava açılmasına gerek kalmadan, doğrudan sözleşme ibraz edilerek tapuda tescil gerçekleştirilecektir.

4- Yine, mirasçılar yazılı bir paylaşma sözleşmesi olmadan tüm mirasçıların katılımı ve rızası ile, her bir tereke unsurunun, kanunda öngörülen şekilde devir işleminin yapılarak, verilecek kişiye geçirilmesi de mümkündür. Bu durum, "elden paylaşma" olarak adlandırılmaktadır. Fakat, Tapu Sicil Tüzüğü 21/c maddesi gereği, taşınmazların elden paylaşılması mümkün değildir. Taşınmazlar açısından tapuda tescilin mutlaka bir paylaşma sözleşmesine dayanarak yapılması gerektiği doktrinde büyük ölçüde kabul görmektedir. Sözleşme, noterde düzenlenmişse bir mirasçının başvurusu, şayet yazılı şekilde yapılmışsa imzaları noterce tasdik edilmemiş olan mirasçıların başvurması gerekli ve yeterlidir.

Saygılarımla.