Mesajı Okuyun
Old 08-12-2011, 15:30   #1
Av. D. Koca

 
Varsayılan Ltd. Şirket- Ortaklıktan Çıkma Davası açmış ortağın, dava döneminde doğmuş amme alacaklarına karşı sorumluluğu

2007 yılında açmış olduğumuz " ortaklıktan çıkma davası" hala devam etmektedir.

Davalı ortakların (biri aynı zamanda müdür) şirket kar etmesine rağmen vergi ve prim borçlarını ödememesi nedeniyle, şirketten de tahsil edilemeyen amme alacağı için davacı müvekkilime hissesi oranında tebliğ yapılmıştır.


Alıntı:
Limited şirketlerin amme borçları (1)(2) Madde 35 – (Değişik: 22/7/1998 – 4369/ 21 md.)
Limited şirket ortakları şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar.

(Ek fıkra: 4/6/2008-5766/3 md.) Ortağın şirketteki sermaye payını devretmesi halinde, payı devreden ve devralan şahıslar devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur.

(Ek fıkra: 4/6/2008-5766/3 md.) Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahiplerinin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahıslar, amme alacağının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur.


Benim sorum şu olacak:

Amme alacağının doğduğu dönem; dava dönemidir ve bu dönem boyunca müvekkilim ne şirketin işleri ile meşgul olabilmiştir ne de kar payı alabilmiştir.

Müvekkilim kar payı alamadığı ve şirketin durumundan sadece bilirkişi raporlarıyla haberdar olduğu halde, ilgili kurumlarca amme alacağından sorumlu tutulmaktadır.


Mantıken baktığımızda şirketten fiilen uzaklaştırılmış , kazanç payı alamayan ve bu nedenle ayrılma davası açmış ortaktan, elde edemediği kazancın vergisinin istenememesi gerekiyor. Keza prim borçlarında da aynı mantık geçerli olmalı diye düşünüyorum.

Ama okuduğum yazılardan birinde AATUHK'na göre limited şirketlerde ortakların amme alacaklarına karşı kusursuz sorumlu olduğu açıklanıyor:

"...Vergi mevzuatımızda, mükellefin borcu ile ilgili olarak vergi sorumlusunun kusursuz sorumlu tutulduğu haller de bulunmaktadır.

Örneğin, VUK’ un 12. maddesindeki mirasçıların sorumluluğu, KVK’ nın 20. maddesindeki işi devralanların sorumluluğu,

AATUHK’ nın 35. maddesindeki limited şirketler ortaklarının sorumluluğunda, verginin zamanında ve eksiksiz olarak ödenmemesinde aslında mükellefin kusuru vardır.

Fakat, bu sorumluluk hallerinde vergi sorumlusu konumundaki kişilerin herhangi bir kusuru olup olmadığına bakılmadan, bunlar da vergi borcunun ödenmesinden sorumlu tutulmaktadır..."

(Türk Hukuku'nda Vergi Sorumluluğu- Av. Süleyman Önel)
http://www.teias.gov.tr/ebulten/hukuk/t%C3%BCrk_verg%C4%B0_hukukunda_verg%C4%B0_sorum.ht m

İlgili mevzuata ve forumdaki limited şirket konulu sorulara baktım ancak yanıt bulamadım.

Amme alacağına itiraz edebilmemiz için, davacı müvekkilimin 2007 yılından beri fiilen şirketten uzak tutulduğunu, kar payı alamadığını ve bu nedenle de ortaklıktan çıkma davası açtığını öne sürebilir miyiz

Sürebilirsek hangi maddelere ve/veya hangi ilgili karara(Danıştay) dayanarak itiraz edebiliriz?