Mesajı Okuyun
Old 20-09-2009, 00:59   #5
Av. Özgür Uysal

 
Varsayılan

Sayın Işıl YILMAZ'ın belirttiği gibi mesul müdürün hangi yetki ve sorumlulukara sahip olduğu bilmeden bu soru yanıtlanamayacağı gibi, ortaya çıkan hukuki sorundan hangi tarz sorumlulukların doğacağını bilmekte önemli.

İhtimalli yanıtlarsak, İş Hukuku konusunda yorumlarsak, mesul müdürün işveren vekili sayılması için; işveren adına haraket etmesi, işin, işyerinin ve işletmenin yönetiminde görev alması gerekir. Bu tarz bir görev yapıyorsa ona işveren vekili diyebiliriz ve bu sıfatla ''İŞÇİLERE'' karşı yapmış olduğu işlemlerden doğrudan işveren sorumludur.

Sendikalar kanununda ise işveren sayılan gerçek,tüzel, veya tüzel kişiliği olmayan kamu kuruluşu adına işletmenin bütününü sevk ve idareye yetkili olan kişiler işveren sayılmaktadır.Buda sendikalarla sorumluluğu açısından işveren vekili değerlendirmesi olacaktır.

Sayın Zehra SARIGÜL ise olaya Borçlar Kanunu'ndan haklı bir şekilde yaklaşmaktadır. B.K. m. 55 gereği mesul müdürün verdiği zararlardan sorumluluğu doğmaktadır.

Görüldüğü gibi söz konusu mesul müdürün yetkileri, verdiği zarar, tabi olmak istediği hukuksal durum bilinmeden tam bir cevap verilmesi olanaksız.

Yani ''ortaya çıkan sorun nedir'' bunuda sormak gerekir. İş hukuku problemi mi? Ticari bir sorun mu ? Yoksa bir haksız fiil mi ? Dış dünyada meydana gelen olay hangi alandaysa ona göre yorumlayabiliriz. Mesela işçiyi zorla fazla çalıştırıyorsa işveren vekili mi değil mi diye sorarız. Eğer bir ticari anaşma yapıyorsa ticari mümessil, vekil mi diye araştırırız.

Ancak yukarıdaki kısa açıklamalarımın birazda olsa yardımcı olmasını umuyorum.

Saygılarımla.