Mesajı Okuyun
Old 23-01-2015, 17:31   #3
Gemici

 
Varsayılan

Sizler geceleri uyuyamayınca ne yaparsınız bilmiyorum? Herkesin kendisine göre bir metodu olsa gerek; Bazıları koyun sayar, bazıları uyku hapı alır. Ben genelde kalkıp televizyonu açar ve yeniden uykum gelinceye kadar izlerim.
Bundan birkaç gün önce de aynı durum oldu. Gece saat üçtü zannedersem. Televizyonda Maria von Welser adındaki bir gazeteci ile bir söyleşi vardı. Bayan von Welser 'Wo Frauen nichts Wert sind'(Kadınların değersiz olduğu yer/yerler)adlı kitabını tanıtıyordu.
Bu gün gidip kitabı aldım. Fırsat buldukça kitaptan bazı bölümleri burada THS katılımcıları ile paylaşacağım.
Bugünlük kitabın ön ve arka sayfalarındaki tanıtma yazılarına değinmek istiyorum.
Arka sayfa da şu başlık var:
Es passiert jeden Taf und überall
(Hergün ve her yerde cereyan ediyor).
Nedir peki bu her gün ve her yerde cereyan eden?
Cevap:
Kadına karşı şiddet ve baskı.
Savaş, açlık ve ahlaki bozukluğun hüküm sürdüğü yerlerde ilk kurbanlar kadınlardır. Kadınlara karşı cinsel saldırı, kız çocuklarının daha doğmadan öldürülmesi, kadınları sünnet ederek cinsel ilişki zevkilerini köreltmek, zorla evlendirmeler, kadın ve kızların savaş esiri olarak pazarlarda satılması türünden eylemler dünya gündemini meşgul eden konuların başında geliyor.
Kitabın iç kapak sayfasında Kadına karşı şiddetin kültürell ve dini bir folklor olarak değerlendirilemiyeceği, kadına karşı sürdürülen şiddet olaylarının bireysel olaylar değil de bir bütünün parçaları olarak değerlendirilmesi gerektiğini ve bu sistematik şiddet bir ve baskı altında tutmanın, kadına karşı sürdürülen dünya boyutundaki savaşın bir parçası olduğu belirtiliyor.

Kafama takılan soru: Türkiyede kadına karşı işlenen aile içi ve aile dışı şiddet eylemlerini bireysel olarak mı yoksa toplumsal olarak mı değerlendireceğiz?

Saygılarımla