Mesajı Okuyun
Old 09-01-2014, 18:54   #1
Av. Özgür Fiskeci

 
Varsayılan Kesinleşmiş İcra Takibinde Borçlu Sıfatının Bulunmaması

Tüm meslektaşlarıma iyi günler dilerim. Öncelikle mesleğe başlayalı 1 oldu ve haliyle bazı konularda tecrübe eksikliği yaşamaktayım. Bu bakımdan müvekkilime elimden gelen en iyi hukuki yardımı yapmakla mükellef olduğumdan her ne kadar gerekli araştırmaları yapsam da yeterli çözüme ulaşabilmiş değilim. Olay şöyledir:

2010 yılında esas borçlu şirket adına değil, şirket ortağı gerçek kişi aleyhine başlatılan ve o tarih itibari ile 41.600 TL değerinde olan icra takibi sonucu borca ilgili tarihler itibari ile hiç bir itiraz yapılmamış ve takip kesinleşmiştir. 2011 yılında borçlu şirket, alacaklı şirkete gerçek borçlu olduğu rakamı (9.000 Euro) ödemiş ve alacaklı şirket yetkilisinden imzalı bir ibraname almıştır; fakat bu ibranamede dosya numarası yer almamaktadır ve borcunu ödeyen kişinin şirket unvanı yazılmıştır ki işin doğrusu da bu şekildedir. 2013 yılında ise alacaklı vekili tarafından icra dosyasında borçlu görünen gerçek kişinin taşınmazına kayden haciz koyulmuştur. Alacaklı vekili olan Meslektaşımız, müvekkilinin borçluya verdiği bir ibranameden haberi olmadığını beyan ettiğinden yukarıda bahsettiğim ibraname dosyada bulunmamaktadır ve takip halen daha ilk açıldığı değerden sürdürülmektedir. Benim dosyaya vekalet sunmam ise taşınmaza konan hacizden bir kaç gün sonradır. Sorularım şu şekildedir:

1-Müvekkil şirket adına değil de şirket ortağı ve yöneticisi gerçek kişi adına başlatılan bu takip ile ilgili bulunduğumuz aşamada herhangi bir itiraz yolu var mıdır? (menfi tespit davası, istirdat davası veya eldeki ibranameye istinaden takibin iptali gibi)

2-Eğer yok ise sizce, dosyaya daha ödenmeyen alacaklı vekilinin ücreti ile tahsil harcı da ödendikten ve takip sona erdirildikten sonra alacaklı aleyhine bir sebepsiz zenginleşme davası açılabilir mi?

Saygılarımı sunar, herkse iyi çalışmalar dilerim.