Mesajı Okuyun
Old 20-04-2004, 08:39   #26
ibrahimbey

 
Varsayılan

Şu durumda, ortak bir noktada buluştuk demektir.

Bunları özetleyip bu tartışmadan çekiliyorum.

1) Açtığı davada müvekkili haksız çıkan ya da karşı çıktığı dava müvekkili aleyhine kabul edilen, savunduğu sanık mahkum olan, yaptığı icra takibi mercii hakimliğince iptal edilen avukat görevi ihmalden yargılanmalıdır. Çünkü, avukat haksız dava açarak,. talepte bulunarak, suçlu sanığı savunarak fırsatçılık yapmıştır, gaspa teşebbüs etmiştir. (Takip talebinde reeskont faizini yüksek yazmakla bu yazdıklarımın hiç ama hiç bir farkı yoktur)

2) Avukat, müvekkili aleyhindeki delilleri de mahkemeye sunmalı adaletin tecellisine yardımcı olmalıdır. (Her ne kadar geçerli mevzuatta bu yasak olsa da, muhtemelen değerli tartışmacılar bunun bilincinde olarak bunu savunmuşlardır. O halde bir bildikleri vardır )

3) Avukat, gerekirse müvekkilinin kendisine özel olarak anlattığı şeyleri de mümkünse videoya kaydedip mahkemeye sunmalı adaletin tecellisini sağlamalıdır.

4) Avukat, mutlak olarak adaletin tecellisi için çalışmalıdır. Avukat, "antitez"i falan savunmayı boşvermelidir. Bu durumda gerekirse, mahkemede sanığın suçu işlediğini iddia edebilmeli, davadan feragat edebilmeli, hatta müvekkili aleyhine tanıklık bile yapabilmelidir. (Bunların da mevcut hukuk sisteminde yasak olduğunu da sayın tartışmacılar mutlaka biliyorlardır)

Özellikle 1. maddede yazdığım kural derhal hukuk sistemimize kazandırılmalıdır. Türk Hukuk Sistemini tıkayan en büyük sorun böylece aşılmış olur. Böylece haksız davalar açan fırsatçı avukatlar engellenmiş olur.

Böyle düzenlemeler yapılırsa, bir daha Türkiye'de Haluk Kırcı'lar serbest kalmaz, İşkence davaları 10 yıllarca sürmez, vurguncular talancılar serbestçe gezmezler.