Avukatlık çok güzel ve özel bir meslek. İş hayatınızda binlerce hayat buluyor ve onun içine giriyorsunuz. Bu yüzdendir ki sinema ya da dizilerde hakim , savcıdan çok avukat görürüz. Hepimizin temennisi ekranlarda iyi izlenim bırakan avukat tiplemeleri görmek. Aslında tiplemeden de ileri gidilip bir avukatı anlatan diziler yapılabilir. Doktorların , polislerin v.s. hayatlarını anlatan dizileri görüyoruz. Özellikle hepimizin malumu polis dizisi çok çarpıcı bir örnek. bizim konumuza ters bir açıdan bakmamızı sağlıyor. O diziyi izleyip CMK'nın ne olmadığını öğrenmek mümkün.
O diziden aklımdan çıkmayan enstanteneler;
-Seni tutukluyorum(Bir polis şüpheliye söylüyor)
-Evi aramaya gelen ekibe kapıyı açan kadın arama kararını soruyor;
Polis: Arama kararımız yok ama 10 dakikada çıkartırız. İsterseniz bu işi uzatmayalım, izin verin evi arayalım.
-Şu savcıya söyleyin hemen olay yerine gelsin.
-Bir bölümde bir millet vekili, polis memurundan yalvarırcasına özür diliyor. Polis memuru ise aldırış etmeden arkasını dönüp gidiyor. Millet vekili "ah ben nasıl bir hata yaptım bu adamı çok kırdım" dercesine başını sallayıp arkasından bakakalıyor.
-İfade alınma işlemi sırasında şüphelinin avukatı geliyor"bir de avukatla mı uğraşacaz"(Polis memuru söylüyor) Daha sonra müvekkilime böyle davranamazsınız diyen avukata ters bir bakış atıyor. Gerisini pek hatırlayamadım.
-İfade odasında dayak yemeyen yok denecek kadar az.
Şu anda aklıma gelen en son ve en çarpıcı sahnede ise Komiser yakalanan sanığa acıyıp ona parasını veriyor ve ekip aracından indirip sanığın gitmesine izin veriyor. Onun hakkında kendince beraat kararı veriyor sanırım.
Bütün bu sahnelerde polisler o kadar masum , doğru , adil ve çalışkan görünüyor ki hepsine inanası gelir insanın. Nitekim öyle oluyordur.