Mesajı Okuyun
Old 07-08-2014, 09:35   #2
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Sayın Gariban_Lawyer;

Malumunuz, deveye sormuşlar "boynun neden eğri?" diye, "nerem doğru ki" demiş.

Böyle bir işleyiş var ve bunun sorumlularından biri de, haksızlığa ses çıkarmamakla kalmayıp bu durumdan menfaat sağlayan avukatlardır.

Özellikle toplu icra dosyası takibi yapan hukuk büroları (dürüst çalışanları tenzih ederim) adeta çalışanları (müdür, müdür yardımcısı, katip, dosya görevlisi) maaşa bağlamış durumdalar.

Yaptığı işin hakkını maaş olarak aldığını söyleyen ve kesinlikle hiçbir menfaat sağlamayanlar da yok değil ama dediğim gibi işleyiş genel olarak bu şekilde ilerliyor.

Toplu icra takibi yapmadığımdan bu çarka dahil olmadım. (Özellikle dürüst bir kişiliğim olduğu için bu çarka dahil olmadım demiyorum zira bu subjektif bir değerlendirme olurdu) Ancak belirttiğiniz durumlarla sıklıkla karşılaştım ve kimseye de para vermeden, yetkililerle görüşeceğimi söyleyerek ya da zaman zaman görüşerek sorunlarımı çözdüm.

Ancak sürekli olarak belirli icra daireleriyle çalışan avukatlar bu hususta teslim olmuş görünüyor ve değişmesi için de bir adım atmıyorlar.

Rüşvet ve görevi kötüye kullanma çarkı sadece hukuk sisteminde değil topyekün her alanda karşılaşılan bir durum ve genellikle gelişmemiş ülkelerde daha belirgin olarak yaşanıyor.. Düzelmesi içinse toplumsal bir dönüşüm ve "ahlak" kavramının yeniden sorgulanması şart gibi görünüyor.

Sistemini oturtmuş gelişmiş ülke ve toplumlarda neden irtikap, rüşvet gibi suç oranlarının bizim gibi toplumlara kıyasla düşük olduğuna bakmak gerekir düşüncesindeyim.

Sorunun çözümünün kısa vadede gerçekleşmesi mümkün olmadığından ve yüzyıllardır devam edegelen kanıksanmış bir hüviyete bürünmesinden dolayı eğitim sistemini öncelikle ele almanın elzem olduğunu düşünüyorum.

Eğitim ailede başlar ancak ailenin vicdani bir eğitimi verebilmesi için bu eğitimi sağlayabilecek donanıma sahip olması gerekir. Mevcut sistem bizatihi fırsat eşitliğine aykırı olmakla bu amaca hizmet etmekten oldukça uzak görünüyor.

Mesajımın başlarında bu olumsuz çarkın devamında sizinle aynı fikri paylaşarak avukatların sorumluluğu olduğundan bahsetmiştim. Eğitimdeki sistemsizliği yasal girişimlerde bulunarak kırabilecek yapılardan biri de avukatlık mesleğidir ancak gerek adalet işleyişinde gerekse toplumsal dinamiklerde örgütsel olarak böyle bir girişimde bulunabilmesi için avukatların her şeyden önce bu durumu "dert edinmesi" gerekir.

Saygılarımla..