Mesajı Okuyun
Old 08-06-2006, 13:02   #52
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Sayın Veysel,

Sizin "her şeyi yaşayan bir kızı eş olarak düşünememeniz" sizin düşünceniz. Ayrıca bir parantez açmak istiyorum. Burada konular kişiselleştirildiği takdirde, kişisel kavgalara dönüşmesi kaçınılmaz. Kavramları, kişiselleştirmeden , yorum ve düşünceniz olarak aktarmanızda kanımca fayda var. Ama buna da karşı çıkmanız muhtemel. Takdir sizin.

Sn. Çakıcı

Sizi hiç tanımadığım,daha önemlisi size yönelik kırıcı olabilecek herhangi bir suçlamada bulunmadığım halde -özellikle geri dönüp yazdıklarımı tekrar okudum-, ısrarla beni "sırça köşkte", kendinizi ise farklı bir "galakside" olarak takdim etmektesiniz. Nerdeyse sırça köşke ben de inanacağım.Ne ki, göremiyorum.

Sn.Çakıcı,

Hepimizin içinde yaşama karşı birikmiş kırgınlıklar, kızgınlıklar, öfkeler vardır. Bunlar yanlış yönlendirildiği takdirde, ne kişiyi ve ne de karşısındakini yukarı çeker. Yersiz ve hiç tanımadığınız bir insana yönelik öfkenizi sonlandırmanızı rica ediyorum.

Kadını konuşurken, kadınların birbirine düşmesi ayrı bir trajedi konusu.

Şimdiye dek söylediklerimi, 2 özet cümleyle yeniden tekrarlamak istiyorum.

Kadınlar, yasal anlamda dahi olsa, şimdilik sadece bunla sınırlı da olsa, mevcut kazanımlarını hiç kolay kazanmadılar. En azından, biz kadınlar, hukuk sitesinde yazan kadınlar, hiç olmazsa bu kazanımlarımıza sahip çıkalım dedim. Neydi o kazanımlar? Bekaret kavramının yasadan çıkışı ile birlikte "genç kız-kadın" ayrımının "en azından hukuk dilinde" tarihe gömülüşü.

Biz, bunu, -bu küçük ama anlamlı adımı- kutlayamıyor, aksine eski kavramlarda ve o kavramların neden olması gerektiği yönünde, daha da acı kısmı,özellikle bu sitede bile, ısrar ediyor ve hatta dilden kılıçları kuşanıyorsak...

Selam ile.