Mesajı Okuyun
Old 29-10-2007, 15:26   #100
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

HYUY M 78/2 : "Okunamayan ve uygunsuz olan belgeler geri verilir ve yeniden düzenlenmesi için uygun bir süre verilir. Bu süre içinde düzenlenmezse yeniden süre verilmez."

KONU İLE İLGİLİ YARGITAY KARARLARI

GEREKSİZ SÖZLER İÇEREN YAZILAR İÇİN 10 GÜNLÜK DÜZELTME SÜRESİ VERİLİR :

" ... Bu ifadelerin HYUY m 78 de anlamını bulan münasebetsiz sözler olduğu çok açıktır.Bir dava sebebiyle söylenmesinde ve yazılmasında zorunluluk bulunmayan,özellikle davanın aydınlığa kavuşmasına etkisi olmayacak sözlerin varlığını gözardı etmek mümkün değildir. Bu nedenle HYUY 78. maddesine dayanılarak aşağıdaki kararın alınması zorunlu görülmüştür :1- Avukat C.C. ın karar düzeltme dilekçesindeki söz ve yazılar adli yazışmalarda ve özellikle Yargıtay"a verilen layihalarda yazılması mutad olmayan ve bu nedenle icapsız sarfedilmiş sözler sayıldığı için dilekçenin münasebetsiz evrak olarak kabul edilmesine,2- Münasebetsiz dilekçesinin HYUY m 78 gereğince avukat C.C.ye iadesine,3- Adı geçen avukatın yargının ve avukatlık mesleğinin onuruna yakışır,adli yazışmalara uygun olmayan söz ve cümlelerden ari yeni bir dilekçe yazıp yerel mahkemeye tevdi etmesine,bu süre içinde ve usulüne uygun olmak üzere dilekçesini tevdi etmediği takdirde karar düzeltme isteminden vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiştir." 13 HD 20.9.1992 6977-7211
------------------------------------------------------------------
DÜZELTME İÇİN VERİLEN 10 GÜNLÜK SÜRE KESİN OLUP BİR DEFAYA MAHSUSTUR :

" Davacı vekili karar düzeltme dilekçesinin 1. sh.de : -Kanaatimizce Yargıtay kararında görülen odur ki,dosya gereğince tetkik edilmemiş,okunmamıştır-şeklinde uygunsuz ifadelere yer verildiği görülmüş ve HYUY 78/2 maddesi dairesinde davacı vekilinin 13.1.1989 günlü karar düzeltme dilekçesinin kendilerine iadesine ve usulüne uygun bir dilekçe vermek üzere 10 günlük kesin süre verilmesine,bu işlem için dosyanın mahalline iadesine;davacı Fikret Avcı vekili Av H.Ç. tarafından verilen 4.4.1991 tarihli karar düzeltme dilekçesinin 1.bendinde :- Duruşma istemindeki amacımız,dosyanın tetkikinde biraz daha itina gösterilmesi ve yanlış onama kararı verilmemesi içindir.- Onama kararı ile hukuk adeta 2.kez katledilmiştir.Önce esas mahkemesi verdiği kararla hukuku katletmiş,daire de onama kararı ile buna iştirak etmiştir.--2. bendinde : - Hukuku hiç bilmeyen ancak bu gerekçe ile karar verir-- 3.bendinde : - Benim,çok sayın daire başkanı ve üyelerden isteğim,dava dosyasının hukukçu gözü ile okunmasıdır.-- şeklinde münasebetsiz ifadeleri ihtiva eden karar düzeltme dilekçesinin davalı vekili Av. H.Ç. a iadesine ,yeniden düzenlenip verilmesi için ,dairemiz mührü ile mühürlenmiş dilekçenin kendisine tebliğini müteakip 10 günlük kesin sürede usulüne uygun düzenleyip vermek üzere kesin süre tanınmasına,bu işlemler için dosyanın mahalline iadesine oybirliği ile karar verildi." 11. HD 21.6.1991 4446-4236
-----------------------------------------------------------------

"... Deliller ortaya kondukça,haksızlığın ortaya çıkmasından da kaynaklansa,meslek kurallarını bilen avukatın iltifat etmemesi gereken bir davranıştır.Dilekçe,bu üslubu ile;güya sulbünden geldiklerini iddia ettikleri müteveffaya karşı haksız ve seciyesiz-şahsımıza saldırıları açısından münasebetsiz-davayı esas mecrasından saptırmaya yönelik bulunması açısından da seviyesizdir." (Üsküdar 2. Asliye Hukuk Mh.1986/45 E. Sayılı Dava dosyasına, vekil tarafından,16.4.1986 tarihinde verilen dilekçe)

" Cevap dilekçesinde kullanılan "seviyesiz,münasebetsiz,seciyesiz" sözcükleri,savunma sınırları içinde kalmayıp davacının kişilik haklarına saldırı niteliğindedir.

BK m 49 da düzenlenen manevi tazminatın hukuka aykırılık unsurunun gerçekleşmesi ve hukuki sorumluluk için kast değil,kusurun daha hafif türü olan ihmal aranmaktadır.Davalının kastı olmasa dahi ağır ihmali tartışılmayacak biçimde ortadadır.Bir avukatın hiç kimseye,özellikle bir meslektaşına savunma nedeniyle (seviyesiz,münasebetsiz,seciyesiz"şeklinde sıfatlar yüklemesine izin verilemez."
HGK 12.4.1989 144-265

(... Davacı,davalı olan avukatın vekil olarak takip ettiği davada verdiği dilekçelerde kullandığı sözcüklerle kendisinin manevi değerlerine haksız saldırıda bulunduğunu ileri sürerek manevi tazminat istemiştir.)
Mahkeme isteği reddetmiş,özel daire kararı bozmuş,yerel mahkeme kararında direnmiş,HGK direnme kararını bozmuştur. Ayrıca,hakaretler davacının avukatına yapıldığı halde,asilin davacı olması,manevi tazminatın yansıma yoluyla istenemeyeceği kuralına göre,taraf sıfatı yokluğundan bozma nedeni yapılmış, bu yöne değinen bozmaya uyulmamış ve direnilmiş olması da HGK ca bozma sebebi yapılmıştır. HGK,hakarete uğrayan avukatın davacı olabileceğine,onun müvekkilinin asil olarak dava açamayacağına,bozmada işaret etmiştir.