Mesajı Okuyun
Old 11-06-2021, 14:28   #22
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2020/3843
K. 2020/4737
T. 14.10.2020


• ANLAŞMALI BOŞANMA DAVASI ( Hüküm Davalı Erkek Tarafından Temyiz Edildiği - Mahkemece Taraflara İddia ve Savunmalarının Dayanağı Bütün Vakıaların Sıra Numarası Altında Açık Özetlerini İçeren Beyan İle İddia ve Savunmanın Dayanağı Olarak İleri Sürülen Her Bir Vakıanın İspatını Sağlayacak Delillerini Sunmak ve Dilekçelerin Karşılıklı Verilmesini Sağlamak Üzere Süre Verileceği )

• ÇEKİŞMELİ BOŞANMA ( Anlaşmalı Boşanma Yönünde Oluşan Karar Kesinleşinceye Kadar Eşlerin Bu Yöndeki Diğer Bir İfadeyle Gerek Boşanmanın Mali Sonuçları Gerekse Çocukların Durumu Hususunda Kabul Edilen Düzenlemeleri Kapsayan İrade Beyanından Dönmesini Engelleyici Yasal Bir Hüküm Bulunmadığı - Bu Halde Anlaşmalı Boşanma Davasının "Çekişmeli Boşanma Olarak Görüleceği )

• BOŞANMA ( Taraflar TMK'nin 166/3. Md. Uyarınca Boşandığı ve Hüküm Davalı Erkek Tarafından Temyiz Edildiği - Anlaşmalı Boşanma Yönünde Oluşan Karar Kesinleşinceye Kadar Eşlerin Bu Yöndeki Diğer Bir İfadeyle Gerek Boşanmanın Mali Sonuçları Gerekse Çocukların Durumu Hususunda Kabul Edilen Düzenlemeleri Kapsayan İrade Beyanından Dönmesini Engelleyici Yasal Bir Hüküm Bulunmadığı )

4721/m.166

ÖZET : Dava; anlaşmalı boşanma istemine ilişkindir. Taraflar Türk Medeni Kanunu'nun 166/3. maddesi uyarınca boşanmışlar ve hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmiştir. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "Çekişmeli boşanma ( TMK m. 166/1-2 )" olarak görülmesi gerekir. Açıklanan sebeple, mahkemece taraflara iddia ve savunmalarının dayanağı bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini içeren beyan ile iddia ve savunmanın dayanağı olarak ileri sürülen her bir vakıanın ispatını sağlayacak delillerini sunmak ve dilekçelerin karşılıklı verilmesini sağlamak üzere süre verilip ön inceleme yapılarak tahkikata geçildikten sonra, usulüne uygun şekilde gösterilen deliller toplanarak gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından 30.09.2012 tarihli ek karar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1- )Mahalli mahkemenin 26/4/2012 tarihli ve 2012/201 Esas ve 2012/215 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüyle tarafların Türk Medeni Kanunu'nun 166/3. maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmiş ve davacı kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir. Karar davacı kadına 29/1/2013 tarihinde tebliğ edilmiş ve erkeğe de Tebligat Kanunu m. 21'e göre tebliğ edilerek 5/3/2013'te keşinleştirilmiştir. Erkek kararı 26/9/2019'da temyiz etmiştir. Mahkemenin 30/09/2019 tarihli ve 2012/201 Esas ve 2012/215 Karar sayılı ek kararı ile temyiz talebinin süresinde olmadığından bahisle, davalının temyiz talebinin reddine karar verilmiştir.
Tebligat Kanunu'nun “Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina” başlıklı 21/1. maddesinde; “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru, tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memuruna imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır” hükmü yer almaktadır.

Tebligat Kanununun 21. maddesi de Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30. maddesi uyarınca; adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine meşruhat verilerek çıkarılan tebligatlar hariç olmak üzere; muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz iseler tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini, muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclis üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak, beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde de bu durumu yazarak imzalaması gerekir.
Davalıya gerekçeli kararın tebliğine dair mazbatadaki davalının adreste bulunmama sebebinin araştırıldığı komşu ismi okunaklı olmadığı gibi, mazbatada tebligattan haberdar edilen kişinin ismi bulunmamaktadır. Bu itibarla, gerekçeli kararın davalı erkeğe tebliği geçersiz olduğundan, mahkemenin temyiz dilekçesinin reddine ilişkin ek kararının kaldırılarak davalının asıl karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine karar vermek gerekmiştir.

2- ) Davalının asıl karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Taraflar Türk Medeni Kanunu'nun 166/3. maddesi uyarınca boşanmışlar ve hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmiştir. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "Çekişmeli boşanma ( TMK m. 166/1-2 )" olarak görülmesi gerekir. Açıklanan sebeple, mahkemece taraflara iddia ve savunmalarının dayanağı bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini içeren beyan ile iddia ve savunmanın dayanağı olarak ileri sürülen her bir vakıanın ispatını sağlayacak delillerini sunmak ve dilekçelerin karşılıklı verilmesini sağlamak üzere süre verilip ön inceleme yapılarak tahkikata geçildikten sonra, usulüne uygun şekilde gösterilen deliller toplanarak gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ : Temyiz edilen 30/09/2019 tarihli ve 2012/201 Esas, 2012/215 Karar sayılı ek kararın yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple kaldırılmasına, temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.10.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Kazancı