Özellikle uyuşturucu suçlarında, polis şüphelendiği kişileri izlemeye alarak delil toplamaktadır. İzleme işlemini de tutanakla belge haline getirmektedir.

Hazırlık sırasında toplanan delillerin yanı sıra fiziki takip tutanağı adı verilenbir belge ile izleme faaliyetleri de delil olarak son soruşturma dosyasına girmektedir. Suçluların yakalanması amacıyla ya bir görevli, ya da şebekenin içinden bir muhbir görevlendirilmekte, kanuna aykırı şekilde uyuşturucu alım satımı yapmakta ve taşımaktadır.

Çoğunlukla değil, hatta tüm davalarda kişinin suç işleyip işlemediği konusunda kanaat, bu tutanakların içeriğiyle oluşmaktadır.

Bir yandan CMUK 254/2 hükmü, bir yandan 4422 sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanunu Uygulama Yönetmeliği'ne göre izleme ve muhbir faaliyetlerinin tümü hakim kararına bağlanmak zorundadır. Aksi halde CMUK 254/2 gereği hukuka aykırı delil kabul edilecektir.

Mahkemelerin karar verirken hükme esas aldığı ve kolluk örgütünün hukuka aykırı olarak topladığı delillerle ne kadar sağlıklı bir yargılama yapılabilecektir, bu tartışılır.

Bu konuda diğer grup üyelerinin fikirlerini almak isterim.

Saygılarımla...