Mesajı Okuyun
Old 18-06-2012, 15:42   #3
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

Meslektaşımın da belirttiği gibi, alacaklıyı zarara sokmak üzere reddi miras yapan mirasçının işbu tasarrfunun iptalinin istenmesi için yasadaki süre hak düşürücü olup işbu sürenin uzaması da mümkün değildir. Aşağıdaki ilk karar da bu hususu doğrulamaktadır.Bu durumda işbu hükme dayalı olarak açılacak davanın h.d.süre yönünden reddedileceği açıktır.


Ne var ki, davanızı yukarıdaki sebebe (TMK 617 md) değil de mirasın(tereke) sahiplenildiği (tehasübü) (TMK- 610 md) gerekçesine binaen açarsanız, eğer bu duruma yönelik ispat vasıtalarınız ve gerçeklemiş vakıalar da bulunmakta ise süre koşuluna tabi olmadan reddi mirasın iptali yoluna gidebilirsiniz. (Bkz. Alttaki İkinci karar)

Ayrıca asli müdahalede görevin değer göre belirleneceğine dair kararlar da bulunmakta iken, HMK gereğince görevin belirlenmesinde değer kıstası ortadan kalktığından mirasın reddinin iptalinde asliye hukuk mahkemesi görevlidir.(" Mirasın reddinin iptali davasında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekir. . "2 HD, 2008/15352 E)






Alıntı:
T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 1970/6650
K. 1971/54
T. 8.1.1971
• SÜRENİN BAŞLANGICI ( Mirasın Red Edildiği Tarih )
743/m.557
ÖZET : Dava, mirasçının mirası red ettiği tarihten başlayarak üç ay içinde açılabilir.

DAVA VE KARAR : İstek, M. K. nun 557. maddesine dayanmakta olup iptâl davasının 3 ay (yeni yasa 6 ay) içinde açılması gerekir. 3 aylık sürenin başlangıcı, mirasçının mirası reddettiği tarihtir. Reddin geç öğrenilmiş olması müddetin uzamasını icap ettirmez. Çünkü: Mirasın reddi M.K. nun 549 ve velayet, vesayet miras hükümlerinin uygulanmasına dair tüzüğün 40. maddeleri gereğince mahkemece tescil edileceği cihetle alakalılar bunu kolaylıkla öğrenmek imkânına sahiptirler ( Prof. Zahit İmre, Miras Hukuku 1968, Sh. 523; Prof. Samim Gönensay - Kemalettin Birsen, Miras Hukuku, 1956. Sh. 241; Prof. Rossel, Hâkimlere Mahsus Medenî Kanun Şerhi, Sh. 751 - 752 ). Esasen kanun koyucu terekenin bir an önce hak sahiplerine ulaşmasını ön gördüğü için bir mirasçının şahsi durumu yüzünden hakların uzun süre askıda kalmasını önlemek maksadıyla öğrenmeye yer vermek istememiştir. M.K.’ nun 557. maddesinde yazılı süre bir zaman aşımı olmayıp, hak düşürücü süredir. Zira 3 ay içinde itiraz edilmediği takdirde iptâl istemek hakkı düşer. Bu hususta da mahkeme içtihatları ile ilmî görüşler sözbirliği içindedir.

Hak düşürücü süreler resen gözetilir. Bu itibarla davalının duruşmada bulunmamış olması davanın hak düşürücü süre bakımından reddine engel değildir. Dosyadan anlaşıldığı, mahkemeninde kabul eylediği gibi red tarihinden itibaren 7 aydan fazla bir zaman geçtikten sonra dava açılmıştır.O halde davanın hak düşürücü süre bakımından reddi gerekir iken aksine düşüncelerle ve yazılı şekilde karar verilmiş olması Usul ve Kanun’a aykırıdır.

Kazancı


Alıntı:

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2003/16592
K. 2004/244
T. 14.1.2004
• MİRASIN REDDİ KARARININ İPTALİ ( Üç Aylık Hak Düşürücü Süreye Tabi Olmadığı )
• HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE ( Mirasın Reddi Kararının İptali - Üç Aylık Süreye Tabi Olmadığı )
743/m. 550, 557
4722/m. 17
ÖZET : Türk Kanunu Medenisi'nin 550. maddesine dayanan davalarda mirasın reddi kararının iptali, üç aylık hak düşürücü süreye tabi değildir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Mirasçılık ve mirasın geçişi, miras bırakanın ölümü tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir. ( 4722 S.K. md.17 )

Davacı, muristen alacaklı olduğunu, davalıların, ret süresinin hitamından evvel terekeye tesahüp ettiklerini ( sahiplendiklerini ) ve tereke mallarını zimmetlerine geçirdiklerini, bu sebeple mirası reddetme hakkını yitirdiklerini ileri sürerek mirasın reddi kararının iptalini istemiştir. Görüldüğü gibi; dava, malvarlığı borçlarını karşılamaya yetmeyen mirasçının, alacaklılarını zarara sokmak amacıyla mirası reddetmiş olması ( TKM.557 ) sebebine değil; ret süresinin hitamından evvel, terekeye tesahüp edildiği ( TKM.m.550 ) bu sebeple ret hakkından mahrum bulundukları sebebine dayanmaktadır. Türk Kanunu Medenisinin 557. maddesindeki üç aylık hak düşürücü süre, bu maddeye dayanılarak açılan davalarda geçerlidir. Türk Kanunu Medenisinin 550. maddesine dayanan davalarda mirasın reddi kararının iptali, üç aylık hak düşürücü süreye tabi değildir. Mahkemece uyuşmazlığın esasının incelenip hasıl olacak sonuç uyarınca hüküm tesisi gerekir. Bu yön gözetilmeden nitelemede ve uygulamada yanlışlığa düşülerek davanın yazılı gerekçe ile reddolunması usul ve yasaya aykırıdır. ( Bkz.2.HD.'nin 2.11.2001 günlü 12845/15091 sayılı kararı )

SONUÇ : Temyiz edilen kararın gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 14.01.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.

yarx