Mesajı Okuyun
Old 04-01-2010, 09:30   #123
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Neslihan



Kadınla ilgili her hukuki probleme, önce kadın açısından bakmak öncelikli ve gereklidir. Bakire kadın, bakire olmayan kadın arasında bir fark gözetilmediği üzere, bekaretin kadın bakımından artı değer getirmeyeceği de açıktır. Değer olarak gören zihniyetin, evliliğe doğal olarak birçok tecrübe ile adım atan ancak, haksız ve adaletsiz bir düşünce yapısı ile, tabiri caizse açılmamış gül goncası talep eden erkek zihniyeti olduğu açıktır. Toplumda yüzyıllardır kadın aleyhine kökleşen tabular, gelenek ve görenekler, ardına salt kadın üzerinde etkili olması hususunda bilinçli şekilde dayatılan din kurallarını da alarak, bekareti bir değer olarak ortaya çıkarmıştır. Ne yazık ki, 2010 yılında biz kadınlar, hala bekaretimizin bizim için artı değer oluşturup oluşturmayacağını düşünmek, tartışmak zorunda bırakılıyoruz. Pek çok konuda olduğu gibi kadın hala gereksiz savunmalarda zaman ve enerji kaybetmekte.

Oysa zarlı kadının, zarsız kadınla aynı değerde olduğu ve böyle bir ayrımın yapılmasının, hatta doğrudan yapılmasa bile, netice olarak yapılmaya yol açılmasının ,insan hakkı ihlali olduğu aşikardır. Tıpkı erkekler gibi bedeni üzerinde her türlü tasarruf yetkisine sahip, akıl ve irade sahibi kadının, bedeni üzerinde kendinden başka ve bizzat kendinden üstte, söz sahibi, kontrol edici, yargılayıcı, hakimiyet kurucu kimse olmaması gerekir. Bakire olarak evlenmek, bakire olmayarak evlenmek veya bekaret zarını diktirerek evlenmek... Tüm bunlara sadece kadın karar verecektir. Bu kararlarından dolayı da yürürlükteki hukuk da dahil zarara uğratılmamalıdır.

Hepsi iyi güzel de, sorunun yanıtı hala yok: Bir kadın kimseyi kandırmayacaksa neden diktirir şu varlığına yokluğuna hukukun değer vermediği zarı? Sorun zaten kimsenin bedensel tasarrufu değil, bu işin eş adayını kandırmak için yapılmasında.
Keşke kadınlar bunun yerine gerçeği anlatma cesaretine sahip olabilseler, bekareti önemseyen ya da evliliğin olmazsa olmaz bir şartı olarak gören erkeğe (ve toplumsal anlayışa) burun kıvırabilseler.