Sn.Katılımcı,

Bahsettiğiniz düzenleme aşağıdadır.

Alıntı: 35/A – (Ek : 2/5/2001 - 4667/23 md.) Avukatlar dava açılmadan veya dava açılmış olup da henüz duruşma başlamadan önce kendilerine intikal eden iş ve davalarda, tarafların kendi iradeleriyle istem sonucu elde edebilecekleri konulara inhisar etmek kaydıyla, müvekkilleriyle birlikte karşı tarafı uzlaşmaya davet edebilirler. Karşı taraf bu davete icabet eder ve uzlaşma sağlanırsa, uzlaşma konusunu, yerini, tarihini, karşılıklı yerine getirmeleri gereken hususları içeren tutanak, avukatlar ile müvekkilleri tarafından birlikte imza altına alınır. Bu tutanaklar 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38 inci maddesi anlamında ilâm niteliğindedir.

Bu düzenleme tarafların kendi iradeleri ile sonuç oluşturup karar verilebilecek ve uygulanabilecek alanlarda geçerlidir.Örneğin bu düzenleme boşanma konusunda uygulanamaz.Velayet,soybağı konusunda da uygulanamaz.

Mal rejimleri konusu yasada düzenlenmiş ve ancak belirtilen mal rejimi koşullarında taraflara hareket serbestisi tanınmıştır.

Ben kişisel olarak mal rejimi tasfiyesinin 35/A kapsamında olmadığını ve hakim onayı gerektiğini düşünüyorum.

Diğer yandan bu yönde yapılan anlaşmalar elbette geçerlidir fakat bu Medeni Kanun kapsamında mal rejimi tasfiyesi değil, Borçlar Hukuku kapsamında bir anlaşma olarak düşünülmelidir.

Siz de 35/A kapsamında olduğunu düşünüyorsanız bu anlaşmanın uygulanması için başvuruda bulunabilirsiniz.

Sorun çıkarsa Aile Mahkemesinde Mal rejimi Tasfiyesi için dava açmak ve bu anlaşmayı da delil olarak sunmak gerekecektir.

Son değerlendirmeyi avukatınızla yapmanız yararınızadır.