Mesajı Okuyun
Old 14-04-2010, 07:45   #2
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Sayın agursoy;

1.Size fikir vermesi açısından sunduğum kararı incelemenizi öneririm.

2.Kıdem ve ihbar tazminatını talep edebilirsiniz. Kanunda "kıdem ve ihbar tazminatları ödenmeyecektir" şeklinde bir ifade yok. Bu şekilde bir ifadenin yer alması zaten İş Kanunu ile çelişen bir durum olurdu.

3.Geçtiğimiz günlerde Kızılay personeli iki kişi geldi büroma ve aynen sizin belirttiğiniz hususlarda sorular sordular. Üstelik "hiçbir hak ve alacağım kalmamıştır" şeklinde, tüm hak ve alacakların net ve kesin belirtilmemesinden dolayı Yargıtay tarafından kabul edilmeyen bir ibraname imzalatmaya çalışılıyormuş. Kesinlikle size katılıyorum, devrin ardından, emek vermiş olan insanların akıbetiyle ilgili somut adımlar atılmıyor. Adeta ne halleri varsa görsünler mantığı hakim.

Saygılarımla..

--------------------------------------------------------------------------

YARGITAY 9. HD. 2006/1229 E. 2006/4726 K.


  • İŞTEN ÇIKARMANIN SON ÇARE OLARAK DÜŞÜNÜLMESİ ZORUNLULUĞU ( Davacının Başka Birini de Çalıştırma Olanağı Olup Olmadığının Araştırılması Gereği )
  • SOSYAL ÖLÇÜT ( Davacının Bağlı Bulunduğu Birimin Devrinden Sonra Tüm Çalışanlar İçinden Davacının Neden Kabul Edilmediği Açıklanmaması - Hangi Sosyal Ölçütün Esas Alındığı da Açıklanmamasının Hatalı Olduğu )
  • FESHİN GEÇERSİZLİĞİ VE işe iade TALEBİ ( Davacının Başka Birini de Çalıştırma Olanağı Olup Olmadığının Araştırılması Gereği )
ÖZET :
Davacının bağlı bulunduğu birimin devrinden sonra, tüm çalışanlar içinden davacının neden kabul edilmediği açıklanmış değildir. Ayrıca kabul edilenler ve edilmeyenler arasında hangi sosyal ölçütün esas alındığı da açıklanmış değildir. Davacının başka birini de çalıştırma olanağı olup olmadığının araştırılması, feshin son çare olması ilkesinin dikkate alınması gerekir. Bu yönlerde delil toplanmaksızın karar verildiğinden, kararın bozulması gerekir.

DAVA :
Davacı, iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini belirterek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR :
Davacı, iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini belirterek, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı işveren vekili, davacının bağlı olduğu birimin yeniden yapılandırma gereği O.Bank AŞ.'ye devredildiğini, devredilen yerde davacıya uygun görev bulunamadığı, iş sözleşmesinin bu nedenle feshedildiğini, işyerinden kaynaklanan geçerli neden bulunduğunu savunmuştur.
Mahkemece, savunmaya ve alınan bilirkişi raporuna değer verilerek, davacının çalıştığı bölümün O. BANK'a devredildiği, bankanın davacı ile birlikte 4 işçiyi kabul etmediği ve davacının davalı şirkete geri döndüğü, ancak konumuna uygun birim ve kadro iptal edilmiş olduğu davacının yaptığı görevin iptal edildiği, davacıya uygun pozisyon bulunmadığı, feshin geçerli nedenle yapıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğine göre, davacının çalıştığı birimin 20.05.2004 tarihli devir protokolü ile dava dışı O. Bank AŞ.'ye devrine karar verildiği, çalışan 134 işçinin de devir kapsamına alındığı, ancak davacı dahil 4 işçinin devraları tarafından kabul edilmediği, davacının iş sözleşmesinin bu nedenle feshedildiği anlaşılmaktadır.
Davacı, başında bulunduğu 43 işçi için uygun pozisyon tesis edildiğini, kendisine farklı işlem yapıldığını, feshin son çare olması ilkesinin uygulanmadığı, bu yönde araştırma yapılmadığını, devirden sonra yeni işçi alınıp alınmadığının, davacıya uygun pozisyon olup olmadığının araştırılmadığı, aslında şirket içi çekişmeden dolayı iş sözleşmesinin feshedildiğini iddia etmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, davacının bu iddiaları ile ilgili inceleme yapılmamış ve bu konudaki kanıtları toplanmamıştır. Bilirkişi raporu da bu olguları karşılayacak nitelikte bulunmamıştır. Gerçekten, davacının bağlı bulunduğu birimin devrinden sonra, tüm çalışanlar içinden davacının neden kabul edilmediği açıklanmış değildir. Ayrıca, kabul edilenler ve edilmeyenler arasında hangi sosyal ölçütün esas alındığı da açıklanmış değildir. Diğer taraftan, davacının çalıştığı birimin kapatılmış olması fesih için yeterli değildir. Davacının başka birimde çalıştırma olanağı olup olmadığının da araştırılması, feshin son çare olması ilkesinin dikkate alınması gerekir. Tüm bu olgulara yönelik kanıtlar toplanmalı, inceleme ve araştırma yapılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalıdır.

SONUÇ :
Temyiz olunan kararın yukarda belirtilen gerekçelerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27.02.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.