Mesajı Okuyun
Old 05-12-2007, 04:29   #10
üye18721

 
Varsayılan

Sayın Gülümse'nin kedilerle ilgili anlatımını okuduktan sonra aklıma benzeri bir kedi meselesi! geldi.Mesele diyorum çünkü benim açımdan tam bir mesele olmuştu! Bir akşam misafirlerimizle oturuyoruz,kapıdan bir miyavlama sesi geldi.Kapıyı açtığımızda beyaz bir cins kedi miyavlıyordu.Evimiz de 9. kattaydı.Niye çıktıysa bu kadar kat o da muamma! Bir süre eve aldık,sevdik,oğlum da o zaman 12 yaşlarında.Oğlum kediyi çok sevince eniştem, "Bu kedi madem sizin kapınıza gelmiş siz bakın" dedi. Oğlumun da ısrarına rağmen kabul etmedim.Zira hijyen bakımından evde hayvan beslemenin sakıncalı olduğuna inanlardanım.Doğru veya yanlış? Büyük konuşmuşum! Ertesi gün-Bir Pazar günü- oğlum tutturdu;"kedi istiyorum diyor başka bir şey demiyor! İnadı da meşhurdu,istediğini yerine getirinceye kadar akla karayı seçerdim!Yine bu inat nöbeti tutunca mecburen Mısır Çarşısına gidip bir kedi almak zorunda kaldık; ilk önce kuzenlerinin kedisine benzer beyaz tüylü bir iran kedisi almamızı istediyse de, bu kediler bütçemizi aştığından,biz samur renkli bir iran kedisiyle yetindik.2 aylık dünya güzeli bir kedi! Kedisavar ben bile (panter bayanlar duymasın)kediyi çok sevdim.Ama bir süre sonra; ne yaptık ettiysek,veterinerden yol yordam öğrendiysek de kediyi tuvalet eğitimine alıştıramadık.!Kumu yerine evin muhtelif bölgelerini tuvalet olarak mekan seçiyor! Çalışan biri olarak bu durumda ben perişan oldum! Eve yorgun argın geldiğimde bir bakıyorum ki,ev olmuş genel w.c.Bu durumda Alf! olmayayım da ne yapayım! Başlıyorum kediye ve oğluma bağırıp çağırmaya. İkisi de melul melul bakıyorlar ama kedi paşa tuvaletini ona tahsis edilen tuvalette yapmaya,oğlum da söz verdiği halde kedinin temizliğini üstlenmeye yanaşmıyor! Diğer yandan evin oğlumun odası dışındaki her odasının kapısını kapalı tutuyorum,kedi masa üstüne çıkmasın diye.Ona rağmen eve geldiğimde bir bakıyorum ki mutfak masasının üzerinde gezen,veya kuruyan çamaşırların hemen yanında yatan bir kedi! Tabi bu durumda Alf yanımda oldukça masum kalıyor,başlıyorum kediyi kovalamaya! Bu benim için; çin işkencesi oğlum için neşeli günler iki sene sürdü. Kediyi müstakil evi ve bahçesinde kedileri olan bir bayana verdik,bizim kedi o kedilerden öğrenerek tuvalet terbiyesine alışmış,bizim alıştıramamızın nedeni hayvancağızın,pet shop sahipleri tarafından 2 ay boyunca yanındaki tavşanla birlikte bir kafeste tutulduğundan,bu terbiyeyi öğrenememesiymiş.Kediyi verdiğim gün oğlumla ilişkilerim açısından miladi bir gün oldu!Zira oğlum kedisini verdiğim için beni hiç affetmedi,-belki de tek çocuk olduğu için kediye kardeşi gibi bir anlam veya yakınlık -yükledi.Sonradan bu durumu düzeltmek için başka bir kedi almayı önerdiysem de kabul etmedi. Aradan seneler geçti ama bazen bana kızdığında;"Zaten sen benim kedimi de vermiştin " der. Kedinin ahı tuttu herhalde!