Mesajı Okuyun
Old 24-05-2007, 11:21   #6
avmurat

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım öncelikle geçmiş olsun.Mesleğimizin ne kadar titizlik gerektirdiği, risklerle dolu olduğu, iyi niyetle yapılan şeylerin nasıl problem haline dönüştüğüne dair önemli bir örnek.Ancak bu en titiz çalışanımızın bile başına gelebilecek türden bir durum. Gerçekten üzüldüm.Sizin adınıza araştırma yaparken, Barolar Birliğinin verdiği disiplin cezaları arasında öyle şeylere rastladım ki; maalesef bazıları her an bizim de başımıza gelebilir.Bu arada sizin olayınıza benzer bir disiplin kararı buldum.Aşağıda aktarıyorum.Ancak bence sizin olayınızda kasıt unsurunun eksik olduğunu ve bu nedenle cezai açıdan sorun yaşamayacağınızı umuyor ve diliyorum.Saygılarımla.

Tarih - Esas No - Karar NoKonuT. 07.07.2006
E. 2006/177
K. 2006/256
* Takibe, borçluya ait olmayan bir vekaletnameye dayanmak suretiyle itiraz edilmesi
(Av. K. m. 34)


Şikayetçi avukat tarafından vekalet ücreti alacağı için, .... İcra Müdürlüğü’nün ....... sayılı icra dosyası ile S.M.T. ve B…. Lojistik Taşımacılık Ltd. Şti. aleyhine ilamsız takip yaptığı, takibe borçlu vekili olarak şikayetli avukat H.Ö. tarafından itiraz edildiği, takibin durduğu, ancak şikayetli avukat tarafından itiraz dilekçesine takip borçlularına ait olmayan vekaletnamenin eklenmiş olduğunun sonradan anlaşıldığı, borçlu şirkete ödeme emrinin 17/10/2003 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu şirkete ait olan ve şikayetli tarafından dosyaya sonradan ibraz edilen vekaletnamenin düzenlenme tarihinin ise 06/11/2003 olduğu, şikayetli avukatın özen ve doğruluk ilkelerine aykırı hareket ettiği iddiasıyla başlatılan disiplin kovuşturması sonucunda Baro Disiplin Kurulunca eylem sabit görülmüş ve disiplin cezası tayin edilmiştir.

Şikayetli avukat savunmasında; yanında ücretli olarak çalışan Av. S.K.’nin talimatı üzerine itiraz dilekçesi verdiğini, yanlış vekaletnamenin sehven dilekçeye eklenmiş olduğunu, daha sonra doğru vekaletnamenin icra dosyasına sunulduğunu vekaletnamenin sonra ibraz edilmesinin yasal olduğunu, suçsuz olduğunu bildirmiştir.

Dosyadaki bilgi ve belgelerden; ödeme emrinin, takip borçlusu şirkete 17/10/2003 tarihinde tebliğ edildiği, şikayetli tarafından yapılan itiraza, borçlular ile ilgisi olmayan vekaletnamenin eklenmiş olduğu, daha sonra şikayetlinin icra dosyasına ibraz ettiği borçlu şirkete ait vekaletnamenin düzenlenme tarihinin ise 06/11/2003 olduğu, böylece itiraz edildiğinde, şikayetli avukat adına tanzim edilmiş geçerli bir vekaletnamenin bulunmadığı anlaşılmıştır. Şikayetli avukat vekaletnamenin olmadığını bilmesine karşın, bu durumu gizlemek suretiyle itiraz dilekçesine, borçlularla hiçbir ilgisi olmayan bir vekaletnameyi ekleyerek ve borçlular adına düzenlenmiş bir vekaletname olmadığını gizlemek suretiyle verdiği dilekçe ile borca itiraz etmiş, şikayetçinin fark etmesi ve mahkemeye itirazda bulunması üzerine takibin devamına karar verildiği anlaşılmıştır.

Avukatlar özen ve doğruluk kurallarına göre hareket etmek, kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde sadakatle davranmak mesleğin itibarını sarsacak her türlü davranıştan kaçınmak zorundadır.

Şikayetli avukatın, vekaletnamesinin olmadığını bilmesine karşın, icra dairesine müvekkili ile ilgisi olmayan bir vekaletnameyi itiraz dilekçesine ekleyerek, icra takiben itiraz etmesi ve takibi durdurması, avukatın sahip olması gereken “özen” ve “doğruluk” ilkelerine aykırı olmakla, eylem disiplin suçunu oluşturmaktadır.

Bu nedenlerle, Baro Disiplin Kurulu’nun takdirinde hukuki bir isabetsizlik görülmediğinden kararın onanması gerekmiştir.
Sonuç olarak, İstanbul Barosu Disiplin Kurulu’nun kınama cezası verilmesine ilişkin kararının onanmasına oybirliğiyle karar verildi.