Mesajı Okuyun
Old 11-10-2009, 15:04   #33
üye15755

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Hasan Fahri Göncü
Avukatlık da ,Yargıçlık da ,C.savcılığı da yapmış birisi olarak ,Tükiye de hukukculuk mu ? önce hukuk bulalım da...

Hakimlik... Savcılık... Avukatlık...

Diplomasını paraya dönüştürmek, yıllardır eğitim sürecinde, ailevi alanda, sosyal alanda çektiği maddi sıkıntıları gidermek isteyen ve serbest piyasa şartlarında kendine güvenen birisinin yapacağı iş avukatlıktır. Yani hizmet etme ve fedakarlık gibi kavramları uhdesinde barındırmayan bir uğraş...
Bunun dışında avukatığın idealize edilebilecek tek bir yanı vardır; o da belirttiğim hedeflere doğru giderken bu mesleği etik kurallar çerçevesinde icra etmek... Yani avukatlıkta gelinmek istenen yer değil, kullanılan vasıtalar idealize edilebilir. Hedef yine zengin olmaktır, ama yalan söylemeden, aldatmadan, dürüstçe avukatlık yaparak zengin olmak...
Buna bir örnek verecek olursak:
Ben hiç şöyle idealist bir cümle söyleyen yeni jenerasyon avukat duymadım: "Ben büromun kirasını vereyim ve ailemin iaşesini temin edeyim bana yeter, para artırmama gerek yok, önemli olan insanları savunmak..."

Fakat hakimlik ve savcılık, daha en başta bu işin sınavına hazırlanarak, anadan-babadan-memleketten ayrı kalmayı göze almak sureti ile fedakarlık yaparak başlamaktadır... Ne uğruna... Türkiye şartlarında hakim ve savcıya utanmadan verilen ücret karşısında mı? Hayır... Sadece hizmet etmek uğruna... Adalete, millete... Oturup memleketinde, diğer hukuk mezunları gibi, bir yazıhane açıp, gurbet çekmeden, ayrılık görmeden avukatlık yapabileceği halde türlü fedakarlıklarla hizmet etmektedirler... Hele tayin oldukları yerde, pisliğe, rüşvete, yalana, bulaşmadan adaletten şaşmadan hareket ederlerse işte dünyadaki en büyük iş budur...

"Hakimlik mi Avukatlık mı" diye tereddüt yaşayanlara bir avukatın cevabı...