Mesajı Okuyun
Old 26-08-2007, 19:34   #16
avaarslan

 
Varsayılan

Merhaba, sayın meslektaşlarımın açıkladığı gibi limited şirketin borcundan dolayı şirket ortaklarının şahsi malvarlığına gidilemez. Bu genel kural özünde doğru olmasına rağmen ülkemizdeki ticari anlayış ele alındığında içinden çıkılmaz sonuçlar doğuruyor. Özünde dorudur çünkü; limited şirketler ayrı bir kişiliğe sahiptirler. Dolayısıyla medeni kanun anlamında hak ve borç edinme ehliyetine sahiptirler. Bu sebeple kendi borçlarından sorumludurlar. Ayrı bir kişiliğe sahip olan limited şirketin borcundan dolayı şirket ortaklarının malvarlığına gidilmesi, bu anlamda, doğru değildir. Ancak ülkemizde limited şirket malvarlığının değişik yollarla şirket ortaklarına aktarılması ve şirket malvarlığının kötü niyetli bir takım fiillerle boşaltılması ticari hayatta büyük sıkıntılar doğurmaktadır. Çoğu defada limited şirket alacaklıları alacaklarını alamamaktadırlar. Bu konuda en azından belli bir düzenlemenin getirilmesi yerinde olacaktır.
Mevcut hukuk sistemimizde limited şirket borcundan dolayı şirket ortaklarının malvarlığına gitme olanağı yoktur. Ancak bir avukat arkadaşımın yazdığı gibi şirket ortaklarına 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilebilir. Bu durumda şayet şirket ortakları itirazlarını ileri sürmezlerse paranın tahsili mümkün olabilecektir. Çünkü 1. haciz ihbarnamesine itiraz edilmemesi halinde limited şirketin ortağından alacağının olduğu kabul edilir ve 2. haciz ihbarnamesi ile mevcut alacağı icra mdürülüğüne ödemesi talep olunur ve yahsilat yapılmış olur.
Diğer bir yol ise ortağın şirkette artırmayı kabul ettiği sermaye üzerine haciz konulabilir. Ancak bunun tespitini yapmakta güç olmaktadır. Ticaret sicil gazetesinden bakmak gerekir.

Başka bir yolda, şayet haciz işleminden itibaren geriye doğru 2 yıl içerisinde şirket malvarlığından şirket ortaklarına gayrimenkul devri olmuşsa bu durumda İ.İ.K'nunda tasarrufun iptali davası açılabilir. Bu özellikle ülkemizde çok yaygın olan mal kaçırma yöntemidir.

Bütün bunları yazmama rağmen fazla ümitli olduğumu söyleyemem. Devlet kendi alacaklarında nasıl şirkte ortaklarının şahsi malvarlığına ulaşabiliyorsa, benzer bir yolun belli şartlarda adi alacaklar içinde kabul edilmesi uygun olacaktır. Ülkemizde bu gerekli diye düşünüyorum. Şirketin içinin boşaltılması ve tabela şirketi haline getirilmesi ülkemizde çok yaygın olan bir yöntem.
Ben yine de size başarılar diliyorum.