Mesajı Okuyun
Old 25-05-2012, 19:02   #11
özfn_34

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Selim Balku
Bozma kararı temyiz edenleri etkileyeceğinden, diyelim ki borç 30 değilde 20 TL olarak 2. bir hüküm tesis edildi. Bu durumda;
A = 20
B = 20
C= 30
tekraren; borç toplamı 80 değil; A ve B için 20 TL, C için 30 TL
Diyelim ki, A 20 TL ödedi, A için borç son bulur ancak alacaklı dilerse B ve C'ye 10 TL için gidebilir. A şartları varsa B ve C'ye fazla ödediği kısmı için rücu edebilir. B nasıl olsa 20 TL aldın benim sorumlu olduğum 20 TL borcum ödendi diyemez Zira B, C'nin 30 TL borcundan 20 TL'lik kısma kadar sorumludur.

Karar eğer temyiz eden B ile temyiz etmeyen C arasında bir fark doğurmuyorsa, temyiz etmenin B'ye ne faydası vardır?

Alıntı:
Diyelim ki, A 10 TL verdi, B ve C hiç vermedi, bu noktada alacaklı A'dan 10 TL B ve C'den 20 TL isteyebilir.

B, kararı temyiz etmiş olmasına ve karara göre 20 TL'den sorumlu olmasına rağmen neden 30 TL'den sorumlu tutulsun?

Alıntı:
Diyelim ki, C 20 TL ödedi, A ve B hiç ödemedi. Bu durumda alacaklı A ve B'nin sorumlu olduğu 20 TL'yi aldığını varsayarak A ve B'ye gitmeme gibi bir sorun oluşmaz. Zira alacaklı isterse 10 TL için bu noktada 3 borçluya da gidebilir...

Yine aynı gerekçelerle bunu da anlayabilmiş değilim. Sizin yorumunuza göre, müteselsil sorumluluk demek, kararı temyiz etmeyerek kesinleşmesine sebebiyet veren C'nin-rücu hükümleri saklı kalmak kaydıyla- tamamen işine gelecektir.
Yani davacı, C'nin sorumlu olduğu miktarı her halükarda A ve B'den talep edebilecektir diyorsunuz.

Ben, bu şekilde yorumlamıyorum. Bana göre, A, B ve C sizin verdiğiniz örnek üzerinden gidersek 20 TL'den müşterek ve müteselsilen; C 10 TL'den tek başına sorumludur. Aksi taktirde temyiz etmek ile etmemek arasında-rücu hali hariç- hiçbir fark kalmayacaktır.