Mesajı Okuyun
Old 08-03-2007, 15:52   #2
Hekimbaşı

 
Varsayılan

Sn.unique,

Yazı sizin görüşünüzü ne kadar yansıtıyor, bilemiyorum. Ama öyle olduğunu varsayarak konuşacağım. Soykırım kararının somut kanıtları olmadan verilmesi zordur; çünkü bir devleti, özellikle de avrupa gibi ulus devletlerin hakim olduğu bir ortamda, aynı zamanda bir ulusu mahkum etmiş oluyorsunuz.

Kanıt ne olacak?

1. Savaş olmayacak (Bosna' da iç savaş vardı)
2. Karşınızdakiler donanımlı olmayacak (Bosna' da ne oldu tam da bilmiyorum)
3. Devlet ve ordusu kendi iç haberleşmesinde '...ları yok edin' gibi yazı veya söylemler kullanacak
4. (3) ün ilgili devlet içinden tanıkları veya yazılı evrakı olacak ve iş emir -komuta zinciri içinde gerçekleşecek
5. Soykırıma uğradığı düşünülenler,
a) yaptığı düşünülenlerden belirgin bir soy farkı (din, dil, ırk) gösterecek
b) mevcutlarına oranlandığında büyük miktarda kayıba yol açan bir muameleye tabi olacak

Hemen söyleyeyim; 1948 sözleşmesini okumadım; yani yukarıdaki tanım benim vicdani tanımım. Sudan' ı bilmiyorum; ama Bosna' da yukarıdaki tanıma uygun bir durum ne yazık ki yok. Bizler için bu bir soykırım; ama ne yazık ki kanıtlanamaz durumda. Soykırım oldu derseniz, niyeti yargılamış olursunuz gibi geliyor bana. Evet; yapmak istediler; ama başarılı olamadılar; nefesleri yetmedi. ABD ordusundaki müslüman zenci askerler ve TC konuya müdahil olmasaydı, belki başarabilirlerdi de.

Ancak; şunu da gözardı etmemek gerekir: mahkemenin kaç üyesi müslüman, kaç üyesi müslüman veya Türk' lerin balkanlardaki varlığından rahatsız olan ülkelerden gelenler, ne kadarı dünyadan bihaber? Soruşturmalarda herkes sorgulandı mı? Söz konusu olan iç savaşta taraflardan birinin eski devlet ordusu olup olmadığı veya onunla ikmal bağı olup olmadığı yeterince araştırıldı mı? Müslümanların ellerinde hemen hiç silah bulunmadığı ve eğitimlerinin olmadığı, diğer tarafınsa her türlü silaha sahip olduğu ve ordu mensupları oldukları yeterince ortaya konabildi mi? Olan olduktan ve üzerinden yıllar geçtikten sonra bu işte rol alanların şimdiki konumları gözönüne alındı mı?

Özetle; başlığa diyeceğim birşey yok; ama yukarıdaki unsurlar kanıtlanamadan bir ulusun suçlanmasını doğru bulamıyorum. Üstelik Sırp' lardaki Türk (ki onlar bütün müslümanları Türk varsayar) nefretini bir dönem gözlediğim, okullarındaki tarih derslerinde sürekli Türk nefretinin işlendiğini bildiğim halde, soykırım yaptılar demeye vicdanım el vermiyor. Ama Bosna' da bunu yapmayı istedikleri kesin. Slovenleri Almanya korudu, kıllarına dokunamadılar; Hırvatları İtalya ve Avusturya korudu, savaştılar ve baktılar ki olmayacak, peşlerini bıraktılar; Kosova ve Karabağda güçlüydüler, sorun çıkmadı. Tek sorunlu, büyük, önemli, gözlerine kestirebildikleri yer Bosna idi; acımasızca vurdular. Bu açıdan kendi hükümetlerimizi kutlamak ve Hırvatlarla barışı sağlama yolundaki stratejilerinin başarıya ulaşmasından mutlu olmak lazım. Aksi takdirde Hırvat, Sırp elele Bosna' yı paylaşacak; ortada müslüman, Türk bırakmayacaklardı. Soykırım o zaman kanıtlanırdı, ama giden canlar da gitmiş olurdu.

Bırakın, kalabilecekse böyle kalsın demekte yarar görüyorum. İlahi adaleti bekleyeceğiz hep beraber. Ama Bosna' nın hala katolik, ortodoks ve müslüman kesimlerden oluştuğu ve patlamaya hazır bir bomba olduğunu da gözardı etmemek lazım. Yani, bomba tekrar patlayacak; ne zaman olacağını kestiremesek de. İyimser bir ihtimal, Sırp' lar Bosna' yı terk etme eğilim gösterecek; Hırvat' lar yönetime hakim olacak; müslümanlarsa asimile olacaklar. Neyse; en azından ölmezler bari. Sırp' lara soykırımcı denseydi durum daha iyi olur muydu? Hayır; böyle bir karar bombayı patlamayacaksa da patlatabilir, veya daha erken harekete geçirirdi.

Her ne kadar gönlüm cezalandırılsınlar istiyorsa da, düşüncem böyle. Uluslararası hukuk diye birşey olabilir mi, uluslararası siyasetin maşası olmaktan öteye gidebilir mi; onu da kestirmem epey zor. Büyük ihtimalle sadece güçlülerin beğenisine uygun kararlar alınabilir, veya sadece onlar uygulanabilir diye düşünüyorum. Bu nedenle, bu karar bizce haksız da olsa, uygulanamayacak bir karar çıkmış olmasından evladır diye düşünmek lazım.

Saygılarımla,