Mesajı Okuyun
Old 29-10-2002, 12:29   #1
Hamdi Sırrı Duyguseli

 
Varsayılan İnsanlık Dışı : Sert G

İnsanlık hukuk ile yumuşayıp, ilerlemeye çalışırken, bir kısım insanlar adaleti hukukun dışında arıyor. Kabadayılar devletin ve hukukun yerine geçiyor. Bu ilkelliktir. Ne yazık ki bu gericilik, yalnızca ülkemize özel bir durum değil; liberalizmin azıttığı, gelir düzeyinin farklılaştığı ülkelerde yayılan zehirli bir sarmaşık. Ülkemizde bazı televole şarkıcıları ve bazı (iş)adamları ‘işlerini‘ halletmek için kabadayılardan yardım istiyor. Bu insanlık yolunda bir geri adımdır. Kabadayıların yöntemleri kaba dayak, çocuk kaçırma, yaralama ve öldürmedir. Bu yöntemlerin uygulanmasına hangi yürek dayanır? Vahşetle adalet olmaz.

Sorun buysa çözüm ne? Çözüm devletin güvenilir olmasında. Kabadayıları suç işledikçe toplumdan ayırmak çözüm gibi gözükmemekte. Ne yazık ki bu ‘örgütlü karizmalar’ yattıkları cezaevinden işlerini yürütebiliyorlar. Bunu yaparken dışarısı ile ilişkilerinde avukatlarının rolü olmadığına inanmak istiyorum. Kabadayıların kural tanımayan işlerini yürütürken avukatlık mesleğinin onur ve vakarını düşünecekleri beklenmemeli.

Burada avukatların ‘’müvekkillerine’’ karşı yeterince güçlü olmaları gerekiyor. Aynı sorun yasadışı silahlı örgütler için de geçerli. Avukatın kendini silahlı örgütlere karşı güçlü hissedebilmesi için tek yasal silahlı güç olan devlete güvenmesi gerekir. Öğünüyoruz, çalışıyoruz ama güvenebiliyor muyuz?
Devlet bir haciz sırasında bile öfkeli borçluya karşı avukatı korumaya gönüllü görünmüyor.

Barolar fotokopi çekme gibi hizmetlerine bir de ‘’Özel Güvenlik Şirketi’’ hizmeti eklemeli mi ? Şakası bile kötü geliyor ama durum şakaya gelmiyor.