Mesajı Okuyun
Old 04-09-2012, 19:08   #109
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan zihnisinir
bu yargıtay kararı sizlerin ve benim yardımcımız olacaktır.

T.C. YARGITAY
17.Hukuk Dairesi

Esas: 2012/3731
Karar: 2012/6394
Karar Tarihi: 18.05.2012

ÖZET: Somut olayda uyuşmazlık, 24.11.2011 tarihinde yani 6100 sayılı HMK.’nun yürürlüğe girmesinden sonra mahkemeye getirilmiştir. 6100 sayılı HMK.’ya göre bu kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalara uygulanmaz. Kıymetli evrakın zayii nedeniyle iptali ve ödeme yasağı konulmasına ilişkin uyuşmazlık 6100 sayılı HMK.’nın 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmesinden sonra açılan çekişmesiz yargı işi niteliğinde olup sulh hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.

(6100 S. K. m. 4, 21, 22, 382, 383, Geç. m. 1) (6762 S. K. m. 4, 5)

Dava: Kıymetli evrakın iptali ve ödeme yasağı konulmasına ilişkin talep hakkında İskenderun 1.Sulh Hukuk ile 3.Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

Karar: Talep, kıymetli evrakın (çek) zayii nedeni ile iptali ve ödeme yasağının konulmasına ilişkindir.

İskenderun 1.Sulh Hukuk Mahkemesi, açılan davanın HMK.’nın 382 maddesine göre çekişmesiz yargı davası niteliğinde olup çek iptali davalarının TTK.’da düzenlenmiş olması ve HMK.’nın 4. maddesinde bu davaların sulh hukuk mahkemelerinde bakılacağına dair hüküm bulunmaması ve TTK.’da zayii nedeniyle çek iptallerinin ticaret mahkemelerinde bakılacağına dair hüküm bulunması nedeniyle görevsizlik kararı vermiştir.

İskenderun 3.Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesi ise, 6100 sayılı HMK.’nın 382. ve 383 maddeleri gereğince uyuşmazlığa Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılacağından bahisle görevsizlik kararı vermiştir.

Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde, bu kanundan doğan hukuk <davalarının> ticari dava sayıldığı, aynı kanunun 5. maddesinin 2.fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4.maddesi hükmünce <ticari sayılan davalara>, ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.

Diğer taraftan, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK.’nun 382.nci maddesinde, <çekişmesiz yargı işleri> düzenlenmiş, aynı maddenin 2.fıkrasının (e) bendinde, <Ticaret hukukundaki çekişmesiz yargı işleri> başlığı altında 6. madde olarak <kıymetli evrakın iptali>ne ilişkin taleplerin <çekişmesiz yargı işi> olduğu belirtilmiş, aynı yasanın 383. maddesinde de, çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesi olacağı hükmüne yer verilmiştir.

Yukarıda açıklanan yasa hükümlerine göre, çekişmesiz yargıda <dava> deyiminin yeri olmayıp <iş> deyimi vardır. Dava, iki taraf sistemine göre kurulmuş ise de çekişmesiz yargıda birbiriyle çekişme halinde olan iki taraf olmadığından çekişmesiz yargı işleri için <dava> teriminin kullanılması doğru değildir. Yine çekişmesiz yargıda <taraf> değil, <ilgililer> kavramı vardır. Çekişmesiz yargıda dava söz konusu olmadığı için davacı ve davalı terimlerinin de yeri yoktur.

HMK.’nun 383.maddesine göre çekişmesiz yargıda sulh hukuk mahkemesinin görevi asıl olup asliye hukuk mahkemesinin görevi istisna olduğundan yalnız <mahkeme> veya <hakim> terimlerinin kullanıldığı bütün çekişmesiz yargı işleri için sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu sonucuna varılmaktadır. (Prof Dr. B.Kuru/Prof Dr. A.C.Budak İstanbul Barosu Dergisi, Cilt:85, Sayı:5, Yıl: 2011,sh:33-36)

Somut olayda uyuşmazlık, 24.11.2011 tarihinde yani 6100 sayılı HMK.’nun yürürlüğe girmesinden sonra mahkemeye getirilmiştir.

6100 sayılı HMK.’nın geçici 1. maddesinin 1 bendine göre bu kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalara uygulanmaz.

Bu durumda, kıymetli evrakın zayii nedeniyle iptali ve ödeme yasağı konulmasına ilişkin uyuşmazlık 6100 sayılı HMK.’nın 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmesinden sonra açılan çekişmesiz yargı işi niteliğinde olup Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nun 21. ve 22. maddeleri gereğince İskenderun 1.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 18.05.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.

Bu karar 6335 sayılı kanun henüz çıkmadan önce verilmiş bir karar olduğu için, bu şekilde Sulh Hukukmahkemesi görevlidir denilmiştir.

26 /Haziran/2012 'de kabul edilen aşağıdaki kanun hükümleri nedeniyle çekişmesiz yargı işleri de artık ticari dava mahiyetinde çekişmesiz yargı işleri kapsamına alındı. Bu bakımdan 01 / Temmuz /2012 itibariyle çek zayi davası bir ticari dava olup, ticaret mahkemeleri görevlidir.

--
TÜRK TİCARET KANUNU İLE TÜRK TİCARET KANUNUNUN YÜRÜRLÜĞÜ VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN

Kanun No. 6335

Kabul Tarihi: 26/6/2012

MADDE 1- 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin üst başlığı “IV- Ticari davalar, çekişmesiz yargı işleri ve delilleri” şeklinde değiştirilmiş, birinci fıkrasında yer alan “doğan hukuk davaları” ibarelerinden sonra gelmek üzere “ve çekişmesiz yargı işleri” ibareleri ve “ticari dava” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi” ibaresi eklenmiştir.

MADDE 2- 6102 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin başlığı “2. Ticari davalar ve çekişmesiz yargı işlerinin görüleceği mahkemeler” şeklinde, birinci fıkrasında yer alan “davalara” ibaresi ise “davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine” şeklinde, üçüncü ve dördüncü fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(3) Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.

(4) Asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yargı çevresindeki bir ticari davada görev kuralına dayanılmamış olması, görevsizlik kararı verilmesini gerektirmez; asliye hukuk mahkemesi, davaya devam eder.
****
MADDE 49 – Bu Kanun 1/7/2012 tarihinde yürürlüğe girer.