|
|
|
|
|
|
Bugün şahit olduğum bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum. Malum olduğu üzere yarın bayram arifesi, ertesi gün de Ramazan Bayramı. Cömert bir avukat üstadımız, bayramda icra memuru sevindirmek sevaptır diye düşünerek paket paket bayram çikolatası hazırlatmış Bakırköy icra dairelerinde dağıttırıyordu. Her bir poşetin ağzına büronun kartvizitini zımbalamayı da ihmal etmemiş. Olur da kim vurduya gider, personel kime “Allah tuttuğunu altın etsin” diyeceğini bilemez diye… Hiç yakıştıramadım! Çikolataları teker teker paketletmişsin, kartvizitini de eklemişsin ama en önemli şeyi; üst yazıyı unutmuşsun… Bir üst yazı eklemek nasıl aklına gelmez?.. İki satırlık şey:
“Sayın İcra Memuru …;
Bayramınızı tebrik eder, muhabbetimizin bayramdan sonra da artarak devam etmesini dilerim. Bayram çikolatanız ektedir. Saygılarımla. 07.09.2010
Av. … …”
Üstadın, Allah tuttuğunu altın eder mi bilmem ama, bundan sonra Bakırköy İcra’da “yürü ya kulum” diyeceği muhakkak. Yol açın, üstad-ı azam geliyor 
|
|
 |
|
 |
|
Bu tür şeyleri eskiden bankaların ve büyük holdinglerin hukuk servisleri yaparlardı. Hatta kamyonlara hediyeyi yükleyip, adliye adliye dolaştıkları söylenirdi.
Gün geldi o bankaların hepsi battı.
Bu tarz girişimleri hiç doğru bulmuyorum.
Allah, "yürü ya kulum!" diyebilir ama yürünecek yer de önemlidir. Sanmıyorum ki yanlış yerlere yürü diyecek olsun!
Umarım eski bankaların hukuk servisi alışkanlığını örnek alan meslektaşlarımız, o bankaların akıbetine uğramazlar.
