Mesajı Okuyun
Old 02-11-2006, 11:23   #28
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan Sn.Diplodocus'a yanıt.

Sn.Diplodocus,
Çıktı aldığımda üç sayfa tutan yazınızı dikkatle okudum. Bu yazı birçok anti-feminist unsurlar barındırdığı için yanıt vermenin anlamlı olacağını düşünüyorum. Yanıtlarımı madde madde sıralayayım :

1. Tartışma yöntemi hakkında ( militancy ) : Bu tartışmada kaşkırtma, kavgacılık ya da katı metodlar ( kaba kuvvet, pasif agresif metod vs.) olduğunu düşünmüyorum doğrusu. Sn.Gerunsal kadın hakkı değil insan hakkı dedi. Bizler de bu yarı soru yarı iddia doğrultusunda görüşlerimizi yazdık. Tartışmanın genel gidişine baktığımda "duygusallık" adına karşı tarafa/taraflara yaşatılan bir şiddet göremedim.

Demode olmuş bir tartışma yöntemi hakkında sözlerinizi de tam anlayadığımı düşünmek istiyorum. Özellikle, "sözlük araştırmacılığı" yöntemine başvurduğunuzu gördüğüm için yöntemle ilgili eleştirilerinizi siz daha fazla açmadan ciddiye almamam gerektiğini hissediyorum. ( His sözcüğü biraz duygusal gelebilir tabii. )

2. Feminizm tanımınız hakkında : Bir tanım yapmış ve tüm görüşünüzü bir iki sözlük etrafında şekillendirmişsiniz. Ancak, toplumsal cinsiyet kavramını daha önce hiç duymadığınızı da belirtmişsiniz. ( Bu hususta fazla açıklamaya gerek yok , Sn.Kayar iyi bir giriş yaptı zaten.) Toplumsal cinsiyet gender demektir, sanırım İngilizceye Türkçeden daha fazla hakimsiniz. Yazınızda gender geçiyor,ancak orada doğru ve bağlamında kullanılmamış, sizin yazınızda gender olan yerde sex ( cinsiyet ) olması gerekli. Sn. Ayşegül Kanat'ın erkekler feminist olamazlar görüşünü size biraz açıklayayım. Ama nasıl yapayım acaba? Basite indirgemenin tüm yanlışlığını göze alıp şöyle diyeyim : Bir patron işçi olmaz, işçi hakları sempatizanı olur ancak.

Feminizm tanımınızın biraz güdük kaldığını söylememe izin verin. Zira, feminizim üzerine o kadar çok söz söylendi ve o kadar fazla tartışma yapıldı ki ( umarım devam eder ) bu konu artık minik cümleciklere sığdırılamayacak kadar ciddi bir külliyat haline geldi. Feminizm mi,feminizmler mi tartışmaları eskidi bile ( demode demek istemiyorum tabii.) Feminizm hakkında bilgilendirmeyi kadın hakları çalışma grubunun birçok konu başlığı içinde bulabilirsiniz. Ancak, mesele feminstlerin buradaki site üyelerinin karşısında başöğretmen tavrı takınmaları değil, konuyla ilgilenenlerle birlikte "denklerin" arasında tartışma yapmak. Denklikten muradım kadın kadına değil elbet. Entellektüel bir denklikten söz ediyorum. Aksi halde tartışmanın heyecanı kalmaz. Eğer feminizm ile gerçekten ilgilenmek istiyorsanız, benim buradan size sözüm olsun, küçük bir giriş kitapları listesi hazırlayıp atarım.

3. Yasalarda kadının ikinci sınıf olmaması hakkında : Sizin şahsen rastlamadığınız neler neler var dünya üzerinde Sn.Diplodocus. Ben zinanın TCK'dan kaldırılmasına ilişkin Ankara kadın inisiyatifinde hatırlıyorum kendimi, ben fahişelere tecavüzde ceza indirimine karşı çıkarken de hatırlıyorum kendimi, ben bekaret kontrolüne karşı kadın platformunda bile hatırlıyorum kendimi. Bu örnekleri çoğaltmam mümkün. Yaşı benden daha ileri feministlere soracak olursak onlar daha neler neler hatırlarlar kimbilir. Hatıralarım eskidi mi? Hayır. Bugün, yarımkalmış yüksek lisansıma devam edebilseydim size sunabilecek bir tezim olabilirdi elimde : Yargı kararlarında feminist söylem analizi konulu bir tez hazırlamak istemiştim de tezi hazırlayabilmem halihazırda mümkün olamadı. Yani, geçtim mevzuatı, baktım uygulayıcıya ve hala bakıyorum neler neler söylüyorlar birçok kişinin şahsen tanık olmadığı bir bilseniz!

Sınırlı sayıdaki rafine gruplara bakarak genele ilişkin bir çıkarım yapmak mümkün değil esasen. Türkiye nüfusunun %50'sinin köylerde olduğunu ( ve bundan daha fazlasının köylü olduğunu ) belirtmiş ve eklemişsiniz. Kadın haklarının yurdun en ücra köşelerinde tatbik edilmesini beklemek Türkiye realitesiyle bağdaşmaz diye. Ben bekliyorum ve talep ediyorum Sn.Diplodocus. Sadece yurdumu değil Kenya'yı, Hindistan'ı , İtalya'yı , ABD'yi her yeri bekliyorum. Buna kısaca " Işıl'ın realitesi" diyebiliriz

4. Sigorta şirketi örneği hakkında : Sn.Diplodocus, sigorta şirketleri yarın karlarını maksimize edebilecekleri başka bir gerçek bulurlarsa onlara ilişkin her türlü istatistiği gazetelerde ve yargı makamlarında görmeye hazır olalım, derim. Meselenin kadın değil para olduğu yerlerde, başka istatistikler döner her zaman.

5. Belirgin kadın erkek ayrılıkları hakkındaki örnekleriniz hakkında : 10 adet örnek vermişsiniz. Bu örnekler modernin yeni tanrısı tıp bilimi, sigorta şirketi istatistikleri ve duygusal bazı belirlemelerden ibaret, sanki. Hepsine teker teker cevap vermek hoş bir zihinsel alıştırma olabilir mi emin bile değilim, ama başladık yazmayabir kere, devam edelim. Ben bu farkların belirtilmesini neye yaradığını hiç anlayamadım ama aklıma barlardaki matrak yazılar filan geldi ( Bir salatalık bir erkekten niye iyidir, alın size 50 neden, bira kadından niye iyidir alın size 50 neden gibi.)

a) Alkol : Evet, öyle olsun. Yani alkole daha dayanıklı olduğumuzu ispat edersek başımız göğe mi erecek, bilmiyorum.
b)Maden ocağı :Maden ocaklarının şartları iyileştirilmelidir. Bu şartlarda erkekler de orada çalışmamalılar. Teknolojiyi maden ocakları şartlarının iyileştirmesi için kullanmak gereklidir. Biz kadınlar ( türlü sebeplerle ) maden çıkaramıyorsak ne yapmalıyız? Maden kullanmayalım mı o zaman? Hiç erkek olmasaydı dünyada maden olmayacaktı filan mı denmek isteniyor????
c) Fiziksel güç : Evet, kas yoğunluklarımız farklı. Köylerden bahsetmişsiniz. Karadenizin herhangi bir köyün uğrasanız keşke, Kas yoğunluğu düşük olan kadınların kas yoğunluğu ve fiziksel gücü fazla olan erkeklerin yaptıkları işleri görmek ilginç olabilirdi.
d) Restorant - fatura korelasyonu : ??? Cevap dahi veremeyeceğim.Biraz amacını aşan talihsiz bir ifade olmuş bence.
e) Zengin erkekle evlenmek hayali : Restorant- fatura ile aynı anlam alanına aittir, aynı cevap geçerlidir.
f) Daha duygusal ve alıngan olmamız : O biraz toplumsal rol - gender dediğimiz konuyla alakalı oluyor, tartışması ayrı ve büyük bir konu.
g) Ciddi ilişkinin sona ermesi : Vallahi Sn.Diplodocus, "ayrılıklar aşka dahildir" Ciddi ilişkiden muradınız ne bilmiyorum ama, sevdiğim bir adamı kaybettiğimde üzülürüm ve yas tutarım. Yas tutmak sağlıklıdır, tutmayanlara öneririm.
h) Annelik içgüdüsü : O kadınlarda olmaz, kedilerde filan olur. Bir kadını 100 bebegin bulundugu bir küvez denizin ortasına yollayın kadın doğurduğunu kokusundan bulamaz ama kedi bulur. Artık ne diyeyim, annelik de başlı başına bir tartışma konusu. Anne : Melek mi yosma mı diye bir kitap var, okuyunuz tavsiye ederim.
ı) Babalık içgüdüsü : Hımm... Cok aradınız mı bunu?
i) Meme kanseri : Eh, bizde de prostat yok diyeyim de olsun bitsin bari.