Mesajı Okuyun
Old 11-03-2010, 10:24   #34
Av.Sezgin KELEŞ

 
Varsayılan İİk 340.maddesİ

Sayın meslektaşlarım. İstanbul 1.icra ceza mahkemesinde müşteki vekili olarak açmış olduğumuz davada, mahkeme taahhüdün haciz sırasında alındığı ve haciz tehdidi altında olması nedeniyle özgür iradesi ile vermediğini bu nedenle sanığın beraatine karar vermiştir.
Ağır Ceza Mahkemesine yapmış olduğum itiraz dilekçemizde özetle: taahhüdün haciz tehdidi altında verilmediği, Çünkü haczedilen malların haciz tutanağında da görüleceği üzere önceden başka dosyalardan hacizli olduğu, zaten hacizli malların haczedileceğinden korkarak ( haciz tehdidi altında ) borçlunun taahhütte bulunmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı, borçlunun taahhütte bulunarak süre kazandığı, haciz mahalinin şirket adresi olduğu, borçlunun icra dosyasında şahsi olarak da borçlu olduğu, borçlunun İİK 110/3,4.maddeleri gereğince taahhütte bulunarak evine hacze gelinmesinden kurtulduğu, sanığın bu taahhüt ile borcun ödeme konusunda süre kazandığı, taahhüdün borcun tüm ferileri ile birlikte gösterildiği, taahhüdün alacaklı vekili tarafından kabul edildiği ve taahhüdü ihlalin hukuki ve cezai sorumluluklarını içeren yasal ihtaratın borçluya yapıldığı, beraat kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ve borçlunun cezalandırılmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
İtirazımızı inceleyen İstanbul 2.Ağır Ceza Mahkemesi 2010/201.D.İŞ sayılı dosyası ile itirazımızı kabul etmiş, özetle; borçlu sanığın tüm ferileri ile birlikte belirlenen borcu ödeme konusunda usulüne uygun taahhütte bulunduğu, alacaklı vekilince taahhüdün kabul edildiği ve yasal ihtaratın yapıldığı, taahhüde uyulmadığı,borcun ödenmediği anlaşılmakla, müşteki vekilinin itirazının kabulüne, sanığın üç ayı geçmemek üzere tazyik hapsi ile cezalandırılmasına, dosyanın mahkemesine iadesine, oybirliği ile karar verildi. 05.02.2010

Sayın meslektaşlarım görüleceği üzere, İİK 340.maddesindeki ''icra dairesinde kararlaştırılan borcu ödeme şartını'' cümlesinin fiziki mekan olarak icra dairesi olarak anlaşılmaması gerekmektedir. Haciz sırasında alınan taahhütlerde geçerlidir. Kararda da görüleceği üzere haciz sırasında alınan taahhüt, borcun tüm ferileri ile birlikte belirlenip, borçluya yasal ihtaratı yapıldıktan sonra ve alacaklı vekilince taahhüt kabul edildikten sonra taahhüdü ihlal suçunun unsurları oluştuğundan ceza kararı verilmesi gerektiğini savunmaktaydım. Bu konuda yaptığım bütün itirazlar bugüne kadar reddedildi. En sonunda bu itirazımız kabul oldu. Hukuki görüşümün haklı olduğu ortaya çıktı. Ne mutlu!

Saygılarımla.

Av.Sezgin KELEŞ